Seher odaya girdi kaanı odasına zütürmesini söyledim titrek bir sesle. Yüzüme baktı ve doktor bey, siz iyi misiniz? Diye sordu. Gene aynı ses tonuyla ee eevet diyerek bir an evvel odadan gönderdim daha sonra kapıyı arkadan kilitleyerek kaanın söylediği ahid ve vecede kelimelerini araştırmaya başladım. Bu kelimeler eski uygarlıklarda hatta süleymanın kitabında geçen kelimelerdi amaçları kısmın da ise tamamen şok olmuştum. ifritler. Tam olarak o güne kadar ne olduklarını bilmiyordum sadece ismen herkesin bildiği kadar yüzeysel bir bilgim vardı halbu ki bu bile benim için fazla bir bilgiydi çünkü ben bilim insanıydım. Bu düşüncelerin arasın da sigaramı yaktım ve odanın ortasına boş bakışlarla dumanını üflerken vaktin nasıl geçtiğini anlamadım. Dışarı çıkmak için hazırlandım açıkcası korkuyordum da evime doğru yola koyuldum. Mahallemizin muhtarı hakan hoca vardı kendisi eski öğretmendi çok babacan ve kendine has bir tarzı olan sevdiğimiz bir kişilikti kendisi beni görünce;

Ooo ramazancım naber diye sordu?
Teşekkür ederim hakan hocam siz?
diye sorup konuyu hemen kısaca kestirip evime gitme düşüncelerine kapılmıştım derken koluma dokundu yaramın verdiği sızıyla içimde bir acı hissettim ama belli etmedim hadi kendine iyi bak nasıl olsa gene görüşeceğiz dedi.
O an biraz garipsedim bu söylemini ama sonuçta o mahallemizin babacan muhtarıydı. Ardından eve doğru giderken bakkala uğradım bir paket sigara aldım çünkü gece uzundu benim için.
Tam apartman kapısını açtım karşımda gördüğüm kişi yüzümün kireç gibi beyazlamasına sebebiyet vermişti kalbim durucak gibiydi karşımaki hakan hocaydı yaklaşık 15 dk önce benim geldiğim istikametin tersine giden adam apartmanımda komşu ziyaretinden iniyordu eşiyle bu imkansızdı.

iyi akşamlar diyip hemen merdivenlerden koşarak eve doğru çıktım kapıda anahtarı ararken kolumdaki sızı artmıştı biran içimden muhtar benim yara olmayan koluma dokunmuştu bu ne şimdi diye düşüncesi jilet gibi beynimi ortadan ikiye ayırdı kolumu açıp baktığımda ismimin baş harfini koluma kazınmış bir şekilde gördüm ve anladım ki o an orada karşılaştığım muhtar hakan hoca değil başka birşeydi.