/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +370 -66
    Peygamber Efendimizin sav Miraçta Cehennem bekçisi Malik ile konuşması

    Peygamber Efendimiz (s.a.v) anlatıyor;

    Malik cehennemden iğne deliği deliği kadar bir yer açtı. Oradan iplik inceliğinden siyah bir duman çıktı. O duman bir saat çıksaydı; bütün yeri ve semaları o dumanın karanlığı sarardı.
    Güneşin, ayın ve diğer aydınlık veren şeylerin ziyası ve nuru görünmezdi; mahvolurdu. Ancak Malik, o deliği o anda eli ile sığadı; o duman yok oldu. Bana şöyle dedi:

    -Buradan içeri bakın.

    Bakınca gördüm ki, cehennem birbirinin atında yedi tabakadır. En yukarısı cehennemdir ki; oraya müminlerin en asileri girer. Bunun azabı, diğerlerinden hafiftir.

    2.si lezadır. Buraya Nasara girecektir.

    3.sü hutamedir. Buraya da Yahudiler girerler.

    4.sü sairdir. Buraya da sabiiler girerler.

    5.si sakardır. Buraya da mecusiler girerler.

    6.sı cahimdir. Buraya da müşrikler girerler

    7.si haviyedir. Buraya da münafıklar girerceklerdir. Bir de Allahlık davası güdenler girerler. Firavun, Nemrut gibi.

    Ben, aşağı tabakada olanların azaplarının şiddetinden bakmaya takat getiremedim. Ancak üst tabakada olanlara baktım; buraya ümmetimin asileri girerler. Buraya bakınca gördüm ki:

    Orada ateşten yetmiş derya var. Her deryanın kenarında ateşten birer şehir var. Her şehirde ateşten yetmiş bin ev var.

    Her evin içinde ateşten yetmiş bin sandık var. O sandıkların içinde de, erkekler ve kadınlar var. Oraya hapsolmuşlar; yanlarında yılanlar ve akrepler var. Şöyle sordum:

    – Ey Malik, bu sandıkların içinde hapsolanlar kimlerdir?

    – Şöyle anlattı :

    – Bunların bazısı insanlara zulüm edip haksız yere malını alanlardır. Bazısı da büyüklük sayıp zalim cebbarlık edenlerdir. Hâlbuki Büyüklük, celal ve ikram sahibi Yüce Allaha mahsustur.

    Sonra, bir kavim gördüm; dudakları deve ve köpek dudakları gibi idi. Karınları da şişmişti. Zebaniler, ateşten tokmaklarla bunların karınlarına vurup duruyorlardı.

    Karınlarında bağırsakları kopuyor; dübürlerinden dökülüyordu. Tekrar içlerinden bağırsak yaratılıyordu; zebaniler yine vurup döküyordu. Onlara böylece azap ediyorlardı.

    _Bunlar kimlerdir? Dedim; Malik şöyle anlattı:

    Bunlar ümmetinizde yetim malını haksız yere yiyenlerdir.

    Bir kavim gördüm, karınları dağlar gibi şişmişti. içine yılanlar ve akreplerler dolmuştu. Orada hareket edip ıstırap veriyorlardı.

    Bunlar ayağa kalkmak istedikleri zaman, karınlarının büyüklüğünden ve yılanların, akreplerin hareketlerinden kalkmaya güçleri yetmiyordu. Yıkılıyorlardı. Sordum:

    Bunlar kimlerdir? Dedim; Malik şöyle anlattı:

    Bunlar ümmetinizden faiz yiyenlerdir.

    Bundan sonra, bir alay hatunlar gördüm; bunların saçlarından asmışlardı. Bunlar için: _Kimlerdir? Diye sordum; Malik şöyle anlattı:

    Bunlar, şu kadınlardır ki; Yüzlerini ve saçlarını örtmeyip erkeklere gösterirler. Kocalarından başkasına zinetlerini açarlar. Kocalarına eza ve cefa ederler.

    Bundan sonra, bir takım erkek ve kadın gördüm; bunların dillerinden ateş çengellerle asmışlardı. Tırnakları bakırdandı. Kendi yüzlerini yırtıp parça parça ediyorlardı.

    Bunlar kimlerdir? Dedim; Malik şöyle anlattı:

    Bunlar yalan yere şahidlik edenlerdir. Koğuculuk yapıp söz gezdirenlerdir.

    Bundan sonra, bir alay kadınlar gördüm; bunların kimisini göğsünden asmışlar; kimisini de ayaklarından baş aşağı asmışlardı. Bunlar feryad ve sayha atıp duruyorlardı.

    Bunlar kimlerdir? Dedim; şöyle anlattı:

    Bunlar zina edenlerdir; ayrıca çocuklarını düşürüp katil işi işleyenlerdir.

    Bundan sonra bir alay adamlar gördüm; bunlar kendi yanlarının etlerini koparıp ağızlarına koyuyorlardı. Yemeyip ağızlarında gizliyorlardı. Ama zebaniler onları:

    Yiyin. Diye zorlayıp istemeyerek yediriyorlardı. Tekrar koparıp ağızlarına alıyorlardı. Zebaniler tekrar yemeleri için onları zorluyorlardı. Bu şekilde onlara azap ediyorlardı. -Bunlar kimlerdir? Dedim; şöyle anlattı:

    Bunlar, ümmetinizden şu kimselerdir ki, insanları yüzlerine karşı ayıplar; zemmederler. Ayrıca arkalarından kötüleyip gıybetlerini ederler. Elleri, dudakları, kaşları ve gözleri ile işaret ederek insanları alay alırlar.

    Hak Teala cümlemizi, Resulullah sav Efendimiz hürmetine cehennemden azad eylesin. AMiN!

    Edit:Ben buraya hiçkimseyi inandırmaya gelmedim inanan inanır inanmayan inanmaz zorunuza gidiyorsa başlığı okumazsınız olur biter.

    Edit 2: Ayetlerden bi kaç tanesini buldum araştırıp buldum inanmayanlar ve kanıt isteyenler bakarsa sevinirim.

    Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar. (NiSA/10)

    Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. işte suçluları böyle cezalandırırız.

    Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız. (A'RAF/40-41)

    Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür. (HAC/19)

    Elleri boyunlarına bağlı olarak onun dar bir yerine atıldıkları zaman da, oracıkta yok olmayı isterler.

    (Onlara şöyle denilir) Bu gün bir yok olmayı değil, nice yok olmaları isteyin! (FURKAN/13-14)
    ···
   tümünü göster