Yavaşça elemanların yanına yaklaşırken kızlarla gözgöze geldik. Durumu anlamış olacaklar ki ikisininde benzi attı yüzleri bembeyaz olmuştu.
Veysel sanki hiçbişey olmamış gibi yanlarına gidince konuşmaya başladı.

'merhaba nabuyonuz abim siz burda ? gezmeye mi geldiniz ? bu çocuklar kim ben tanıyamadım. sen tanıdın mı kanka?

b: yok hacı bende çıkaramadım.
v: alla allaaaa o zaman kim bunlar kanka
b: bilmem bi sorsak mı acaba
v: gerek yok şimdi öğrenirim ben
deyip uzun boylu olan çocuğun çenesine sağlam bi yumruk geçirdi.
Diğeri kaçmaya çalışırken devreye ben gitdim yakasından yakalayıp veysele doğru yüzünü döndürür döndürmez yumruğu suratına indirdi veysel..

'dıbına koydugum huur çocukları kimsiniz lan siz bir daha bu kızlarla görüştüğünüzü görmiyim sülalenizin dıbına korum huur cocukları'

Cocuklar o korkuyla arkasına bile bakmadan kaçıp gitti. Bizde kaçışlarını izledik.
kızlar arkamızdaydı. Sonra aynı anda başımızı çevirip veyselle gözgöze geldik.
Veysel kardeşlerine dönüp ' Sizde doğru eve gidiyosunuz akşam görüşücez sizinle'

Tamam abi' diyebildiler o korkuyla..
Küfür kıyamet sonunda cafeye ulaşabildik. Her zaman takıldığımız için çevremiz vardı az çok. Elimizdeki kanı görünce kafenin sahibi murat abi yanımıza geldi..

'Hayırdır veysel bi olay mı var?
v: yok bişey abi hallettim ben.
m: yardım lazım olursa bi telefonuna bakar iliyosun dimi kardeşim
v: biliyorum abi sağolasın.

Veysel lavaboya doğru giderken bende bizim masaya doğru gidip oturdum.. Eski kaşar sevgilimin orada olduğunu görmemişim bile. 2 arka masada yanında bir çocukla beraber oturuyordu.
Veysel kapıdan çıkarken görmüş olacak ki gözüyle arka masayı işaret ediyordu.
hızlıca yanıma gelip:
v: Kanka ben günlük sinir atma işlemini hallettim sıra sende galiba
b: havamda değilim kanka ya yarına saklayalım bence yoruldum amk simdi buna dalsam iyice yorulcam gerek yok
v: tamam kanka gavatlık sana yakısmıyo ama söyliyim.
b: ne diyon lan amcık giberim dünyanı senin ha
v: oyle kanka dost acı söyler valla...