1. 1.
    0
    1.)Kalp ifadesi
    Mecaz olarak kullanılmıştır. Aristo'yu bilirsin işte bu adam kalbin düşünme özelliği olduğunu düşünüyordu Araplar ise Aristo'yu çok severlerdi ve ona "ilk Öğretmen" ismini vermişlerdir böylece; Akıl,Ruh gibi anlamları "kalb" kelimesine vermişlerdir.
    Örnek:

    (57/HADÎD-16: inananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar?) bu ifade de kalbin katılaşmasından bahsediyor. Kalp katılaşır mı?

    2.)Peygamberin özel hayatı:

    Peygamberimiz (sav) islamı şahsında temsil etmekteydi. Onun her hali insanlar için birer örnek teşkil etmektedir. Peygamberlik gibi kutsi bir vazifeyi omuzlarında taşıyan Hz. muhafazid (sav) hakkında Kur'an-ı Kerim'de ayetlerin olmaması düşünülemez. O (sav) Allah tarafından kontrol edilmekte ve zaman zaman bu konuda ayetler nazil olmaktaydı. Nitekim şu ayetler Peygamberimiz (asv)'in ve dolayısıyla müminlerin nasıl davranması gerektiğini bildirmektedir.

    ilgili ayetler:

    "Ey iman edenler, (bundan sonra) Peygamberin evlerine -yemeğe davet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın- girmeyin. Fakat davet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yiyince dağılın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için de (izinsiz) girmeyin. Çünkü bu Peygamber'e eza vermekte, o sizden utanmaktadır. Allah ise, hak(kı açıklamak)tan çekinmez." (Ahzab, 33/53)
    Bu ayette anlatılmak istene burada ulaşabilirsin (#179927001) (#179927004)

    Azhap 37 ise Hz. Zeynep'in ve Hz. Zeyd'in birbirleri ile boşanmak istemesinden, aynı zamanda Fakat Hz. Zeyd, Hz. Zeyneb’in başka yüksek bir ahlâkta yaratılmış oldu­ğunu ve bir peygambere hanım olacak fıtrat­ta bulunduğunu ferasetiyle his­setmişti. Kendisini de ona zevc olarak fıtratta mânen küfüv bulmadığ için bo­şadı.Ve o ayet indi.

    3.)Allah neden yemin eder

    insanlar tarih boyunca konuşmalarına ve sözlerine ikna etmek içim, sözlerinin doğruluğuna güvenilmesini istemek ve bunu sağlamak için yemini kullanmıştır. Yani yeminli ifadeler kullanmak, insanların yabancısı olduğu bir üslûp değildir. Kur’ân’da geçen yeminli ifadeler de insanın anladığı seviyeden insana hitap eden Allah’ın şüphesiz birer sözüdür.

    4.)Neden bir defada inmedi

    Kuran-ı kerim 23 senede parça parça olarak indirilmiştir. On üç sene kadar Mekke döneminde inen süre ve ayetler islamın inanç ve ahlak ile alakalı konularını kapsıyordu. Medine'de inen diğer ayet ve sürelerde ise daha çok hukuk kuralları yer almaktadır.

    Parça parça indirilen bu ayetleri sahabeler ezberleyip hayatlarında tatbik ediyorlardı . Netice itibarı ile Kura'nı kerimin parça parça indirilmesi uygulamayı kolaylaştırıyordu. öte yandan bu sayede, gelen ayetler ezberlenip, ünsiyet meydana geliyor ve kalplere yerleştiriliyordu. Müşrikler Kuran-ı kerimin bir defada inmesi gerektiğini söylemeleri üzerine yüce Olan Rabbimiz Allah (cc) onlara Kuran-ı Kerimde şöyle cevap vermiştir:

    "inkar edenler; Kur'an ona bir defada indirilmeliydi, derler. Halbuki biz onu böylece senin kalbine yerleştirmek için azar azar indirir ve onu ağır ağır okuruz" (el-Furkan, 25/32)

    5.)Bu soruyu bir anda cevaplayamam. Yeterli bilgim yoktur.

    6.)Neden küfür ve lanet eder:

    Kur'an'daki beddua ve lanetler, belli özelliklere sahip kişilere yöneliktir. Kur'an, kişilerden daha çok özellikleri , düşünceleri, konu alır. Netice itibariyle öbür dünyada, insanların bir kısmı, Allah'ın rahmetine ve azabına kavuşur, cennete girer. Bir kısmı da, onun lanetine uğrar/rahmetinden uzaklaşır, onun gazabı ve azabının merkezi olan cehennem zindanına girer.

    Allah'ın Kur'an'daki bu tür ifadeleri, aslında merhameten söylenen birer uyarıdır. Çünkü, kötülüğün ne olduğunu bilmeyen ondan nasıl uzaklaşabilir?

    7.)Bu soruyu anlamadım açarsan sevinirim. Anladığım kadarı ile bebeklerden bahsetmişsin şöyle ki ölen bebek ailesinin imtihanıdır.

    8.) Daha önceki peygamberler, belli kavimlere ve belli bir süre için gönderilmişlerdir. Onların kitapları da sadece o kavimler ve belli bir süre için geçerlidir. Onun için Allah onları koruma altına almamıştır. Çünkü o peygamberin gönderildiği süre dolunca veya kitabı tahrife uğrayınca Allah peşinden başka bir peygamber ve başka bir kitap göndermiştir. Ama bizim Peygamberimiz (asm), bütün zamanlar ve mekanlar için gönderilmiş son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmeyeceğine göre, eğer Allah O’na Hz. muhafazid'in verdiği Kur’an’ı korumasaydı, daha sonraki asırlarda gelen/gelecek insanların doğru yolu bulmaları mümkün olmazdı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster