1. 1.
    0
    o zamanlar dükkâna takılıyorum, bu şükran marketin yeri bizim. halı, koltuk falan satıyoruz. lan bir gün uyuyakalmışım dükkânda. gözümü bir açtım, bu huur karşımda. bakınıyor, öyle duruyor. ayağında çorap yok, şöyle basma bir etek dize kadar. üzerinde ince bir blüz, saçlar filan, 10 numara anlayacağın. onun bunun fiyatını sordu, makara yapıp dalga geçmeye kalktı benle. bir şey demedim. evli misin, çıktığın var mı dümeni çekti, gene ses etmedim. efendi çocuğuz tabii o zamanlar. ama efendilik de bir yere kadar de mi? güzellikle dedim buna hadi kızım al voltanı. yok. öyle mi öyle. çektim bunu yazıhaneye, dayadım malı. nasıl bağırtırıyorum ama biliyo musun, ver allahım ver, ver allahım ver. yer misin, yemez misin! o bağırdıkça ben kara murat. o bağırdıkça ben kara murat
    ···
   tümünü göster