1. 1.
    +3 -4
    çıkardı bilmiyorum ama öncelikle o liselinin dıbına koyayım.

    En temel ihtiyaçlarımızdan olan uyku, hayatımızda büyük bir yer kaplar. Normal bir insanın vücut sağlığı ve düzeni için günün dörtte biri kadar, yani 6-7 saat uyuması gerekir. Fakat herkes bu düzeni sürekli olarak sağlayamaz. Uykusuz kaldığımız günler olmuştur elbet. Hatta 24 saatten fazla uyumadık mı? 1 saatlik uykunun bizi kendimize getireceğini düşünmedik mi? Az uyumak bile sağlığımızı ve vücut dengemizi bozarken, hiç uyumadan kaç saat durabiliriz?

    Bunun net bir cevabı bulunmamaktadır. Fakat deneysel verilere göre 264 saat, yaklaşık olarak 11 gün. 1965 yılında, 17 yaşındaki Randy Gardner bir bilim fuarında bu dünya rekorunu elde etti. Başka araştırmalara göre, normal bireylerin sekiz ile on gün arasında uyanık kaldığı sonucuna varılmıştır. Bu deneklerin hiçbirinde ciddi tıbbi, pgibiyatrik ya da sinirsel bozukluklar görülmemiştir. Fakat uzun süreli uykusuzluğun, bireylerde hafıza kaybına neden olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda uykusuzluğu artan deneklerin hepsinde, konsantrasyon ekgibliği artmış, motive olmada zorluk çekmişlerdir. Algılamada ve zihinsel süreçlerde zayıfladıkları görülmüştür. Chicago Üniversitesinde, Allan Rechtschaffen’in uyku laboratuarında sıçanlar ile yaptığı deneyler sonucunda, iki hafta boyunca sıçanlar uykusuz bırakılmıştır. Deneklerin beyin dalgaları cihazlarla izlenmiş, uyuduklarında uyartılar ile uyandırılmışlardır. 15 gün sonunda uykusuzluk bu hayvanlarda ölümle sonuçlanmıştır. Ölüm sebepleri tam olarak açıklanamamıştır.,

    Bunun yanında “Morvan sendromu” olarak bilinen çok nadir görülen uykusuzluk hastalığı bulunmaktadır. Öyle ki 49 yıldır geceleri uyuyamayan birisi bile var. Bunun gibi yıllardır uyuyamadığını söyleyen insanlar bulunmaktadır.

    Morvan Sendromu:
    Morvan Sendromu, nöromiyotoni, otonom ve santral sinir sistemi tutulumu ve endokrin fonksiyonu bozukluğu ile karakterize olmuş nadir bir hastalıktır. Bu sendromun görüldüğü hastalarda uykusuzluk problemi bulunur ve tam olarak bir tedavisi yoktur.

    Hayatımızın 1/3’ü uyumakla geçiyor. Napolyon ve Florence Nightingale bir gecede ortalama 4 saat uyurken, Thomas Edison uyumanın sadece zaman kaybı olduğunu savunuyordu.

    Peki, o zaman neden uyuma ihtiyacı duyuyoruz? Bu soru yüzyıllar boyunca bilim adamlarının merak ettiği ancak cevabını kesin olarak veremedikleri bir sorudur. Bazıları uykunun günlük aktiviteler sırasında harcanan enerjiyi geri kazanmak için gerekli olduğunu savunuyor.

    Ancak şaşırtıcı bir gerçek de şu yönde: 8 saatlik uyku esnasında depolanan enerji sadece 50 Kcal; yani yediğiniz bir tostun verdiği enerjiyle aynı.

    Uyuyoruz çünkü konuşma, hafıza ve esnek düşünmeyle ilgili değerlerimizin normal ölçülerde seyretmesi için uykuya ihtiyaç duyuyoruz. Diğer bir deyişle, uyku beyin gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip.

    Uyumazsak ne olur?

    Uyumanın önemini anlamak için uyumazsak başımıza neler gelir onları düşünün. Uyku ekgibliği beynin çalışmasını ciddi ölçüde etkiler. Unutkanlık, dalgınlık, kendini rahatsız hissetmek yaşanması muhtemel durumlardandır. Sadece bir gece uykusuz kalındığında konsantrasyon büyük ölçüde azalır ve istediğimiz şeye odaklanmada büyük zorluk çekeriz.

    Sürekli olarak yetersiz uyku ile ayakta kalmaya çalıştığımızda, beynin konuşmayı, hafızayı, planlamayı ve zaman algısını kontrol eden bölümü ciddi bir şekilde sekteye uğrar ve kendini “kapatır”.

    Uykusuzluk sadece bilişsel aktiviteleri değil aynı zamanda duygusal ve fiziksel halimizi de etkiler. Uyku apnesi gibi aşırı uykusuzluktan kaynaklı hastalıklar başımıza bela olabilir. Araştırmacılar uykusuzluğun kilo almayla da yakından ilişkili olduğunu belirtiyor. Çünkü kilomuzu korumak için gerekli olan kimyasal maddeler uyku esnasında salgılanıyor.

    Ne kadar uyku idealdir?

    Herkesin uyuması gereken süre birbirinin eşdeğeri değildir. Ortalama uyku süresi 7,75 saat olsa da bazıları 5, bazıları ise 11 saat uykuyla kendini dinlenmiş hissedebilir.

    Yalnızca insanların değil hayvanların da uyku süreleri birbirinden oldukça farklıdır.

    En uzun süre uykusuz kalma rekoru 1965 yılında Randy Gardner tarafından kırılmıştır ve Gardner 11 gün uyumadan kalmayı başarmıştır. 4 gün sonra halüsinasyon görmeye başlayan Gardner, birkaç gün sonra kendini ünlü bir futbol oyuncusu sanmış ve araştırmanın sonuna doğru bilişsel aktiviteleri ciddi ölçüde düşmüştür.

    özet: yatın uyuyun huur çocukları
    ···
   tümünü göster