/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Şoktan bir kaç saniye dışardaki görüntüye öylece bakakaldım. Tanrım biri mi ölmüştü? Hızlıca kapıyı açıp yerde yatan kişinin yanına gittim. Bir kızdı. 20'lerinin başındaydı muhtemelen. Ama tuhaf bir giyinişi vardı. Sanki gökkuşağından fırlamış gibiydi. Saçları kulak hizasındaydı. Her tutamı farklı bir renkti. Tuhaftı demiştim ya asfaltın orta yerinde ellerini göğsünün üstünde çapraz bir şekilde birleştirmişti. Fazla tuhaf... O an aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum ama kızı kucağıma alıp arabaya taşıdım. Hem ben ölmeliydim başka biri değil. Arabanın arka koltuğuna kızı yerleştirdim. Panik olmuştum. Hemen geldiğim yoldan geri gitmeye başladım. Dikiz aynasından kıza baktım. O panik haliyle kızın yaşayıp yaşamadığına bakmayı unutmuştum. Ben konsantre olmuş bir şekilde arabayı kullanırken arkadan bir ses geldi.
    " Selam!"
    Aniden frene bastım. Şüpheli gözlerle arkama döndüm. Kız rahat bir şekilde koltukta oturuyordu. Ve hiç de ölüye benzemiyordu.
    " in arabadan."
    "Ne? Neden?" Şaşırmıştı.
    Yineledim." in arabadan ben öleceğim."
    "Tamam işte ne güzel bende gelirim."
    "Toplu intihar değil bu in."
    Kız sonunda pes etmişe benziyordu. Sıkıntılı bir ses çıkarıp indi. Tekrardan tam gaza basacakken ön koltuğun kapısını açıp bindi.
    Napıyosun'larım eşliğinde emniyet kemerini bile taktı.
    "Güvenlik her zaman önemlidir."
    "Bak ufaklık heyecan arıyorsan doğru yerde değilsin."
    "Heyecan aramıyorum sadece merak ediyorum."
    "Neyi?"
    "Ölmek için fazla güzel bir gün değil mi?"
    Kızın aklının yerinde olmadığını düşünmeye başlamıştım. Tuhaf biriydi.
    "iyi madem benimle beraber geliyorsun o zaman."
    Benimle gelmesi en mantıklısıydı. Belki öleceğim konusunda ciddi olduğumu görüp kaçardı. Zaten yeterince vakit kaybetmiştim. Hızlı olmam gerekiyordu.
    "Buralarda bildiğin güzel bir uçurum var mı?"
    Şu kıza uyup bende aklımı yitiriyordum.
    " Ha evet 30 metre ilerde var. Manzarası güzel diyorlar orası için."
    Yol boyunca ikimizde hiç konuşmadık. Bahsettiği uçuruma gelince arbayı kenara çektim. Arabadan inip uçurmun kenarına oturdum. Kızda beni takip edip yanıma oturdu. Rüzgar çıkmıştı. ilk ben konuştum.
    "Korkmuyor musun?"
    "Neden?" Gözlerini kocaman açıp bana döndü.
    "Birazdan ölecek olmamdan."
    "Ölmeyeceksin ki."
    "Nedenmiş o?"
    "Çünkü beni tanımadan ölmek istemeyeceksin." ilk kez ciddi ve sakin bir şekilde konuşmuştu. işte o zaman göğüs kafesimin solunda bir şey oldu. Sanki kalbim bir anda kocaman olup büyümüştü. Çünkü ilk kez sesini duymuştum. Göz ucuyla tuhaf kıza baktım. Uçurumun kenarında öylece oturmuş etrafı izliyordu. Ve gördüklerinden memnundu. Bu hali sinirimi bozdu. Şu lanet olasıca şeyler nasıl onu mutlu edebiliyordu? Hızlıca ayağa kalkıp arabaya bindim. Bir süre sonra o da bindi.
    "Salağın tekisin" dedim. Verdiğim bu cevap onu gülümsetti. Sanki beklediği cevaptı.
    "Ölmek istiyorum." diye fısıldadım.
    "Öl." dedi. Sonra biraz bekledi.
    "Ama ölmeden önce biraz yaşa."
    • **
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster