http://www.imgim.com/cumhurbaskani-erdogan-in-lozan-baris-antlasmasi-mesaji-1469351747.jpg

"Birileri zafer diye yutturmaya çalıştı. Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik, Zafer bu mu?" Siz buradan Lozan'ın hezimet olduğunu düşünüyorsanız kusura bakmayın siz kendi Cumhurbaşkanınızın ne dediğini anlamayan insanlarsınız.

Çok sevdiğiniz, hatta bazılarının taptığı Cumhurbaşkanının da ne demek istediğini anlamayan, Lozan ve Atatürk'e dil uzatan mahluklarsınız. Yüzyıllara göre devletler güçlenir veya güçsüzleşir, söz sahibi olur veya olamaz. Hatırlarsınız Atatürk ve Milli Kurtuluş Mücadelesinden önce, Söz sahibi değildik ve




Bize bu anlaşmayı imzalatmaya çalışıyorlardı. Milli Mücadeleden sonra Misak-i Milli ideolojisi ile hareket edildi. Ancak şunu unutmayın neredeyse tüm dünya bize karşıydı.




Atatürk'ün elinde olsa 100'de 100 Türk toprağı olan Selanik, Musul gibi topraklarımızı verirmiydi. Zaten Misak-i Milli onun fikriydi. Doğu'da patlak veren Şeyh Sait (Din görünümlü, ingiliz destekli, bu şerefsiz isyan) isyanı sonrasında Misak-i Milli patlak verdi.

Günümüz gelecek olursak, Sayın Erdoğan ve Türkiye, darbe girişiminin başarısız olmasından sonra hiç olmadığı kadar bölgede söz sahibi oldu. Neden mi Türkiye'nin sıradan Orta Doğu ülkesi olmadığını tüm dünya gördü. Bölgede ki söz sahipliği arttı. 1900 lerde Yunanistan desteklenirken, günümüzde onu destekleyen ülkelerin Yunanistan ile beraber büyük Ekonomik krize sürüklenmesi sonrasında, zaten bizim olan, Osmanlı son dönemlerinde italya'ya, italya'nında Yunanlara bıraktığı adalar, tekrar gündemimize geldi. Bunda şaşırılacak bir şey yok. 5 sene önce bunu kimse söyleyemiyordu ancak bu dönemde Lozan'ın adalar maddesini eleştirebilirsin. Bu en doğal hakkımızdır. Bu duruma şöyle de bakabiliriz, "Lozan bizim için Misak-ı Milli'yi kurtarmak için ilk adımdı, elimiz güçlendikçe de adımlar atıyoruz."