Bizim mal mahmut gelmişti .yavşak beni korkuttu bi anda ama arkadan biri daha geliyodu … Sanki daha önce tanıdığım biri. Sanki daha önce samimi olduğum biri . Sanki her sabah sesini duyduğum ilk kişi.
K; merabaaaa. Diye mutluluk dolu bi giriş yaptı ben sadece izliyorum. Hani uzun süre konuşmazsınızda sonra birden konuşunca sesiniz çıkmaz ya. Ben sadece ağız okumayı bilen bi kişinin anlayacağı bir şekilde selam dedim. Zaten oda beni farketmedi çünkü gruptan tanıdığı kızlarla öpüşmeye başlamıştı bile.
Sonra herkesle tek tek tokalaştı ve tanıştı. Ben o ara farkedilmeden arkalara geçip onlardan değil gibi davrandım. Ahahah hatırladıkça hem gülerim hemde salaklığım beni düşündürür. Beni atlamıştı kar tanem. Önemli değildi zaten . 15 kişilik bi grup olmuştuk 5 dk. Sonra ve koruya doğru yola çıkmadan önce markete girip ıvır zıvır alişverişini yaptık. Koruya vardığımızda ilk iş önce piknik yapabileceğimiz bi yer bulmak oldu. Herkes yorgunuktan bahsederek elinde ne varsa yere fırlattı ve benim getirdiğim voleybol topuyla oynamaya başladı.
Büyük bi çember oluşturup kendi oynayamıyışımıza gülerek , kah yere düşerek kah havalarda uçarak oynarken kızların bana bakıp gülüştüğünü farkettim.
B; Ne gülüyosunuz olum?
K1 ; yok bişey ahaha
B ; la söylesenize noldu?
K2; bişey sorcam piremses . Niye topu biza atmıyosun da hep kartanesine atıyosun?? Diyip bana imalı imalı baktı.