1. 1.
    0
    Arkadaşlar öncelikle hikaye biraz uzun ona göre ve bu hikayeyi okuyan illa vardır fakat çıkıp hikaye hakkında bişi dememelerini rica ediyorum anlamadığınız bazı şeyler olucaktır fakat yavaş yavaş açıklanıcak

    Dünyayı değiştirecek kokuyu taşıyan rüzgar gece uğuldayarak esiyordu. Uzun boylu bir Shade başını kaldırıp havayı kokladı. Kırmızı saçları ve kestane rengi gözleri dışında insana benziyordu. Şaşkınlıkla gözlerini kırptı. Mesaj doğruydu: buradaydılar. Yoksa bu bir tuzakmıydı? Olasılıkları tartıp buz gibi bir sesle "Dağılın; ağaçların ve çalıların arkasına saklanın. Gelen her kimse durdurun... ya da ölün" dedi. Ellerinde kısa kılıçlar ve üzerinde siyah sembollerin olduğu yuvarlak damir zırhlar urgallar kıpırdandılar. Çarpık bacaklı, ezmekiçin yapılmış kalın, hayvansı kolları olan erkeklere benziyolardı. Küçük kulaklarının üstünde bir çift eğri boynuz yükseliyordu. Yaratıklar telaşla, homurdanarak çalıların arasına koşup saklandılar. Kısa bir süre sonra hışırtı kesildi ve orman yeniden eski sessizliğine büründe. Shade bulunduğu kalın bir ağaç gövdesinin arkasından yola baktı. Ortalık insanların göremeyeceği kadar karanlıktı, ama onun için ay ışığı ağaçların arasında süzülen güneş ışığı gibiydi; araştıran bakışları karşısında bütün ayrıntılar açık ve kesindi. Elinde soluk renkli uzun kılıcıyla olağandışı derecede sessizdi. Kılıç iki kaburganın arasına girebilecek kadar ince, ama en sert zırhta çentik açacak kadar güçlüydü
    ···
   tümünü göster