küçüykene rutin olarak yaptiğim bir hobi gibi bir şey. yazları dört gözle beklerdim hep. o gün geldigini ise ayva çiceginin kokusundan, güneşim yakıci sicakligindan, avrupa şampiyonasinin başlamasindan anliyordum yazin geldigini...

sabah saat 7.30 civari su sesiyle uyanirdim şiril şiril akardi huzur verici bir ses... arka planda kanat çirpan bir kuş ve çikardigi civil civil bir ses... Allahim cennette miyim ? yoksa ben öldüm mü? kalbimin çarptigini hissederek pencereye koşuyorum çunku balkon yok birinci katta oturuyorduk küçüykene. bakiyorum apartmanin bahçesine mavi hortumu eline almiş hatice abla bir deaskili badi giymiş gögysunun catali hafif gozukuyor köpukler bulaşmiş memelerine.. güneş de vurunca ayna gibi parlamiş...

O an ne yapacagimi bilmeden koridorda hizli hizli koşuyorum ve tekrar pencereye yanaşip tül perdenin arkasindan hatice ablaya bakiyorum. bu sefer sirim giblam olmuş etegiyle halinin uzerinde domalmiş deterjanla haliyi kerkinecesine yikiyor... titriyerek boşaliyorum...

yaşim 20 ye dayandi.. o evden taşindik... hali yikamaci biyikli orosbu evlatlari çikti sahneye... ne hatice ablanin halisi çikti meydana ne de artik eskisi gibi hatice abla. her şey o gunden sonra teknolojinin gelmesi ile rafa kaldirildi. ne hatice abla sokaga cikiyor ne de halisiyla deterjani.. ne de ben.. her sey rafa kaldirildi.. cocuklugum da... artik pc basinda 31 cekiyorum. kücuykene bilgisayarim yoktu artik kocaman adam oldum googleye hatice porn yazdigimda kendisi cikmasa bile onun gibi hatunlari ciplak izleyebiliyorum