Şu an Televizyon, gerçek hayatla hiç bir ilgisi olmayan, saçma sapan hareketlere sahip ve sanki dünyaya gelme amacı holding sahibi yeğenini evlendirmekmiş gibi davranan, şekli şemali bozuk, boya kovasının içine düşmüş +45 koca karılar

5 ay fitnessda vücut yapmış, 1.80' den uzun, her sakallı ve saçına fön çeklerek önleri kaldırılmış erkekler

onların yanına da tipi tak atsan yapışmaz kızları, Leonardo Davinci kadar yetenekli ressamların boyayıp, fakir veyahut salakve şirin rolünde, erkeği elde etme çabasında koydukları, ve hiç şaşmadan tüm konuların çok çok çok büyük holdingde bir bölümün patronu veya tüm holdingin patronu erkeğin, zengin ve güzel kızlardan usanıpta salak ve gerizekalı ve çirkin ve andaval ve fakir bir kızı sevip, onunla çiçekler,böcekler,elma şekerleri, atlı karınca, prenseslerrrr, pembiş renkler, cicili biçili nutellalı kafalar yaşadığı gereksizlik ötesi gereksizliklerle dolu.

- Daha da trajikomik olaylardan birisi de her yeni çıkan saçmalık dizilerin başrol oyuncularının, bilindik talkshow programlarına çıkıp; Sanki halk böyle saçma ve insanın var olma amacıyla hiç bir ilgisi olmayan dizileri seviyormuş gibi konuşup akabinde bunları izleyen 12-22 yaşları arasında, daha kendinin farkında olmayan genç kızların ve aynı kafada erkeklerin hayatı, bu manda taku sanmasına ve etrafında sürekli çiçek, böcek,prenses ve atlı karınca görmek istemesine yol açıyor .