/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +8 -60


    Soykırım nedir?




    Soykırım terimi 1944 senesinde literatüre Leh asılı hukukçu Rafael Lemkin tarafından girmiştir. Lemkin’in ailesi Yahudi soykırımı (Holokost) şehitlerindendi. Lemkin bu terimle Milliyetçiler tarafından planlanmış cinayet ve işkenceleri aynı zamanda 1915 tarihinde Osmanlı’da Ermeniler karşı yapılmış vahşeti tanımlamaya çalışıyordu.

    Soykırım “genoside” terimi yunanca geno-soy ve latince cide-öldürmek kelimelerinden oluşmaktadır. 1945 tarihinde Uluslarası askeri Nunberg mahkemesi Nasyonalist hükümeti insanlık suçundan yargıladı. Soykırım kelimesi tutanaklara terim olarak değil tanımlama olarak geçti.

    9 Aralık 1948’da Birleşmiş Milletler “ Soykırımı suç kabul eden ve cezalandırmayı” öngören konvansiyonu kabul edildi. Konvansiyon soykırımı uluslararası suç olarak tanıdı, konvansiyonu imzalayan ülkeler soykırım suçunu cezalandırmayı kabul ettiler. Konvansiyona göre aşağıda sözü edilenlerden herhangi biri herhangi bir ırk,soy, etnik veya dinsel gruba, onları yok etmek için uygulandığı takdirde soykırım gerçekleştirilmiş olacaktı.

    1. Grup üyelerinin öldürülmesi

    2. Grup üyelerine ciddi fiziksel ve manevi yaralamalarda bulunmak

    3. Grup üyelerinin ölmesini sağlamak için bilinçli olarak yaşam faaliyetini durduracak ortam hazırlanması

    4. Grup içinde doğumların olmasını engelleme girişimi

    5. Grup üyesi çocukların zorla başka bir gruba verilmesi grup üyelerinin öldürülmesi

    Konvansiyonun kabulünden sonra başka uzmanlar soykırım için daha detaylı tanımlamalar yaptılar.

    Özellikle 1959’da Peter Drost Soykırımı şu şekilde tanımladı. “insanların belirli bir gruba ait oldukları için öldürme faaliyeti”. israel Charny “Soykırım Angiblopedisi” editörü ise soykırımı şöyle tanımlıyor “Soykırım genel anlamda büyük bir nüfusun kitlesel imhasıdır. Bu imha askeri veya silahları güçlere karşı değil çaresiz ve korunmasız insanlara karşı yapılmalıdır.”

    Unutmamak gerekir ki, BM konvansiyonu siyasi grup üyelerinin öldürülmesi soykırım olarak kabul edilmemektedir fakat birçok soykırım uzmanı bu sözü geçen olayın da soykırım sayılabileceğini savunuyorlar. Önemli soykırım uzmanı ve sosyolog Leo Kubere göre siyasi fikirlerdeki ayrılıklar günümüzde en az etnik ve dini ayrılıklar kadar keskin.





    Ermeni Soykırımı Nasıl Oldu?



    ERMENi SOYKIRIMI NEDiR?

    Birinci Dünya savaşı sırasında Osmanlı Türkiye’si tarafından gerçekleştirilen Ermeni katliamlarına “ Ermeni Soykırım” denmektedir. Bu katliamlar Osmanlı imparatorluğunun farklı yerlerinde ittihatçı Türk hükümeti tarafından gerçekleştirildiler. Bu katliamları ilk tepkiyi veren ülkeler Fransa, Rusya ve Büyük Britanya oldular. Bu ülkeler Mayıs 1915de ortak bir bildiri yayınlayıp Ermenilere yapılan katliamların “ bir insanlık ve medeniyet suçu” olduğunu ilan ettiler. Bu ülkeler bu insanlık suçunun failinin Türkiye olduğunu açıkladılar.

    ERMENi SOYKIRIMI NEDEN GERÇEKLEŞTiRiLDi?

    Birinci Dünya Savaşı başladığında ittihatçı Türkler, zayıflamış Osmanlı imparatorluğunun kalıntılarını toplayıp ve Pantürkizm siyasetini uygulamaya başladı. Pantürkizm sınırları Çin’e kadar uzanan, tüm Kafkasları ve Orta Asya’yı içine alan büyük bir Türkiye’nin kurulmasıydı. Bu plana göre imparatorlukta yaşayan tüm azınlıklar Türkleştirilmeliydi. Ermeni halkı bu planın gerçekleşme sürecinde en büyük ayak bağıydı. Batı Ermenistan’dan tüm Ermenilerin tehcir edilmesine henüz 1911’de karar verilmişti. Jön Türkler için Birinci Dünya savaşı bu planlarını gerçekleştirmek için kaçırılmayacak bir fırsattı.

    ERMENi SOYKIRIMI SIRASINDA KAÇ KiŞi KATLEDiLDi?

    Birinci dünya savaşından önce Türkiye’de 2 milyondan fazla Ermeni yaşıyordu. 1.5 milyon Ermeni 1915-1923 tarihleri arasında katledildi. Geri kalan beş yüz bin farklı şehirlerde öldürüldüler.

    ERMENi SOYKIRIMI NASIL GERÇEKLEŞTiRiLDi?

    Soykırım insanların soyunu tüketmek için yapılan toplu katliamlara denir. Doğal olarak bir eylemin soykırım olarak adlandırılması için yaratılmış bir programa ve bu programı gerçekleştirmek için içsel bir mekanizme ihtiyaç vardır Bu da soykırımı bir devlet suçu haline getirir çünkü bu anlatılan sadece devletin sahip olabileceği ayrıcalıklardır. 24 Nisan 1915 tarihinden itibaren Ermeni düşünür ve entellektüleller göz altına alınmaya başlandılar(Konstantinopolis’te). Bundan sonra yaklaşık 1000 kişi öldürüldü ve böylece Ermeni halkını yok etme hareketinin ilk aşaması başlamış oldu. Bundan sonra dünyanın her yerindeki etmeniler bu günü Ermeni soykırımında ölenlerin anısına adadılar. Ermeni soykırımının ikinci bölümü yaklaşık 60.000 Ermeni erkeğinin bir kereden askere alınmasıydı. Hepsi burada öldürüldüler ve Ermeniler silah tutan güçlerini kaybetmiş oldular. Ermeni soykırımının üçüncü bölümü Ermeni Halkının genç yaşlı çoluk çocuk demeden katledilmeye başlanması ve Suriye çöllerine doğru sürülmesiydi. Tehcir sırasında binlerce insan Türk askerler, Kürt kapkaççılar, polisler tarafından öldürüldüler. Kalanlar da açlıktan, bulaşıcı hastalıklardan öldüler. Kadınlar ve çocuklar işkencelere maruz kaldılar. Birçok insan zorla Müslümanlaştırıldı. Soykırımın son etabı ise Türk hükümetin tarafından Ermenilere kendi yurtlarında yapılan tehcirin ve kitlesel imhasının inkâr edilmesiydi. Tüm dünyada gittikçe daha fazla ülke tarafından Ermeni Soykırım kabul etse de Türkiye ısrarla bunu kabul etmemekte ve buna karşı tarihi değiştirmeye ve farklı yerlerde lobi faaliyetleri yapmaktadır.





    Bu vahşeti tanıyan yazarlar listesi





    1-Abico
    3-simonbolivar
    4-sevilmeyipseven
    5-Aydın7777






    2-Zokucuyumm


    ···
   tümünü göster