/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +35 -3
    istiklal caddesinde küçük bir yumurtacı dükkanım var, ben küçük ekmek teknemde bu ayki ev kirasını nasıl çıkaracağımı düşünürken bu hâyasız, arsız, namussuzların yürüyüş yapacağını işittim.
    Biz alın terimizle çalışalım, düzgün bir vatandaş Türk halkına yakışan erdemli bir toplum bireyi olmaya çalışalım bu muallakler toplumun ahlâkını bozsun.

    Sen mahallenin koca yürekli anaç teyzesi ister misin çevrende böyle insanlar ; sokakta yiyişen, merdiven uçlarına oturmuş birbirinin dilini emükleyen iki erkek söyle ister misin teyze?

    Sen mahallenin vedarı iftar-ı, yiğit, kahvede kumar oynatmayı ihmal etmeyen vakur kahveci abi ; ister misin güzelim masalarının üstünde çatır çatır, "şak şak" sesleri arasında gibişen erkekeri ister misin koca yürekli kahveci.

    O ki mahallenin gururu, mahalle kızlarının rüyası, "ne baktın birader" sözünü literatüre geçmirmiş mahallenin çomar ama bir o kadar delikanlı abisi ; ister misin böyle insanların sana gelip " bana çakar mısın? " demesini, ister misin başının belaya girmesini.

    işte ülkemi kurtarmak için kendimi feda etmeye hazırdım ve hazırlıklara başladım.
    ilk önce mahalle berberinin yolunu tuttum, koltuğa oturur oturmaz "sıfıra vur parlasın" dedim beş dakikada ayna gibi oldum.

    Sonra ise bir diyarbakırlıyı yolda darp edip şalvarını bir çırpıda cıkarıp kendime geçirdim bu işin doğasında var ; acımasızlık.

    Karşı esnaftan bayaz gömlek üstüne yeşil yelek ve başımada bir kâvuk geçirdim aynı Üsame bin Ladin gibi olmuştum bugün çok kanlı olucaktı ama ben hazırdım.

    Dükkanın önünde beklemeye başladım, bu sütü bozuklar oluk oluk, akın akın geliyordu içimden "ulan ne çok muallak varmış" dedim, ülkenin hâli hiçte iç açıcı değildi.

    Sonra onu gördüm okati, biran kör olurum diye duâ ettim ama olmadı, aman Allahım bu nasıl insan, ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmemişti.

    O an elimde ölümcül silahı birden fırlatdım, elimdeki yumurtayı bir koydum okatiye, ne oldugunu şaşırdı, etrafına bakınmaya çalırken elimdeki özel hindi yumurtasını bezbol topu gibi sımsıkı taş gibi tuttum, ve serbest dalış kulvarıdaki dört tam iki yarım hareketini yaparak buna olanca gücümle fırlattım etraf yavaşladı, zaman durdu sanki yumurta tam okatinin sol şakak bölgesine geldi ve yere yığıldı.

    Beni o anda fark ettiler, üstüme akın akın geldiler "gelmeyin ben turistim, pakistandan geldim" dedimsede dinletemedim, içlerinden uğultular arşa yükselmeye başladı "gibinn şunu, gibinnn şunu" biri kalabalıgı yararak geldi "açılın ben pasif değilim, ben giberim" dedi, adama baktım güneşimi kapatıyor, cüssesi adeta bir dev, bir uçak gibi.

    Yavaşça egildi "ne yapıyonlan burda gavat?" dedi.
    Che'nin "güneşimi kapatıyordu" sözünü söyleyip, diyojenin de iskendere söylediği " güneşimi kapatıyorsun, gölge etme başka ihsan istemez "sözünü harmanlayıp ağzımdan şu kelimeler çıktı" yaramın başı ".

    O an çıldırdı ve kemeri çıkarttı, o an beynimden vurulmuşa döndüm zirai tarım ilaç makinesinin şavkı gibi kocaman bir yarak çıkardı, yapma ziya, atma ziya demeye kalmadan vurdu hemde çok vurdu hemde "hem döverim hem severim" diyerek çok vurdu, çok canımı yaktı.

    Sizin için kendimi feda ettim sözlerimi burada bir şiir ile bitirmek istiyorum ;

    Edersen muallakyle muhabbet,
    Ne sonun belli, ne muhabbet,
    Gönül ister ki güzel-i Âla ola dünya,
    Gel gör ki ne muallaksi ekgib nede keferesi.

    Etme muallakye muhabbet,
    Ne içini kaplasın "ne kan nede rutubêt" ,
    Okati arş-ı Âlada hesap vere,
    Bu molla kardeşinize bir dua ekgib etmeye.
    ···
   tümünü göster