/i/Tespit

  1. 1.
    +960 -32
    Osmanlı padişahları hakkında geri kafalı ve yobaz ifadeleri, sözlükte bol bol kullanılıyor. Hazır yarın fethin yıl dönümüyken Fatihin eğitim seviyesini anlatarak bu olaya bir boyut kazandırmak istiyorum.

    -Babası Fatih’i ilk olarak henüz 12 yaşındayken tahta çıkardı. Demek ki eğitim konusunda 12 yaşındayken bile bilgili ve maharetli bir şehzadeydi.
    -Babası tabiki oğluna tahtı bırakabilir demeyin. Bugün 12 yaşındaki çocuğuna hiçbir fabrikatör baba, fabrikasını bırakmaz.
    -Fatih’in 12 yaşındaki eğitim seviyesi üniversite mezunlarında yoktur. Fatih 7 dil biliyordu.
    -19 yaşındayken 2. kez tahta geçince, Osmanlı mükkemmel bir orduya sahip olmasına rağmen istanbul’u muhasara etmedi çünkü hazırlık yapması gerektiğini biliyordu.
    -Boğazdan Bizans’a gemilerle yardım gitmesin diye Rumeli Hisarı’nı yaptırdı.
    -4 buçuk ay gibi imkansız bir sürede tamamlanan hisarda kendisi de bizzat taş taşıdı.
    -Mükemmel bir makine mühendisiydi. Edirnede o çağın hiç görmediği “Şahi” adında dev toplar döktürdü.
    -Bu topların tasarımını ve balistik hesaplarını da Fatih yaptı.
    -Topların dökümü için çağırılan dönemin ünlü mühendislerinden macar mühendis Urban tasarımı görünce şaşırdı ve Fatih’e ‘ Ben bu topları dökebilirim ama top mermilerini dökemem’' dedi.
    -Urban'ın döktüğü toplar 1 hafta sonra ısınıp çatladı ve Urban öldü. Fetih 1453 filminde topları Urban'ın yapıtığı gösterilir fakat topların projesi fatihe, dökümü ise bizim mühendislerimiz olan Muslihiddin ve Saruca ya aittir.
    -Şehzadelik yıllarından kalan defterinde roma büstlerini andıran insan çizimleri ve Osmanlı figürleri bulunmaktadır.
    -Anconalı Ciriaco ve saraydaki italyanlar onun Avrupa tarihi ile Antik Yunan filozoflarının hayatlarıyla ilgili kitaplar okumasına sebep oldu. Bu durum Şehzade Mehmed'e çok kültürlülük kazandırdı.
    -Üniversite düzeyinde, Osmanlı tarihinde ve dünya tarihinde bilinen en eski eğitim kurumlarından, olan Sahn-ı Seman’ı kurdu.
    -Fatih Sultan Mehmet, birçok tarihçi tarafından bir Rönesans hükümdarı olarak tanımlanmaktadır.
    -Özellikle istanbul'un fethinden sonra zengin bir kütüphanesi vardı, binlerce ciltlik kitaba sahipti.
    -Pulutarque'nin Geographia isimli eserini yunanca'dan türkçe'ye çevirdi.
    -Mitolojiyle ilgileniyordu, Homeros'un meşhur ilyada Destanı'nın kopyasını hazırlattı.
    -Fatih papaların, imparatorların, Fransa krallarının, Büyük iskender'in ve Lombardların vekayinamelerini okudu.
    -Divan edebiyatında Fatih Sultan Mehmet, Avni mahlasıyla şiirler yazıyordu.
    -Ali Kuşçu, Georgios Trapezuntios ve Hocazade gibi devrin büyük zekalarını korudu ve sahip çıktı.
    -Hristiyan bilim adamlarını ve sanatkarları sarayına davet etti, onlara iltifat ve ikramlarda bulundu.
    -Bilim adamlarını bir arada çalışmaya sevk ederek, hem rekabet ortamı oluşturdu hem de farklı fikirlerden yola çıkarak yeni fikirlerin de üretilmesine zemin hazırladı.
    -Hristiyanlığı yakından tanımak isteyen Fatih, istanbul Ortodoks Kilisesine patrik olarak atadığı Gennadios ile Hristiyanlık akaidi üzerine müzakereye girişti ve bu müzakerenin yazılmasını istedi.
    -Devrin alimlerinden olan Molla Gürani'den kuran, hadis, fıkıh, tefsir, siyer ve kelam gibi dini eğitimler aldı.
    -16 adet medreseyi barındıran ilk büyük külliyeyi inşa ettirdi.
    -Fen ve teknik bilgilerle yapacağı savaşları kolaylaştıracak taktik ve stratejiler geliştirdi.
    -Tarih ve coğrafya bilgilerinde kendini geliştirip, geçmiş hükümdarların başlarından geçenleri öğrenerek tecrübe kazandı.

    Fatih Sultan Mehmet’le istanbul’un fethinden ve kazandığı savaşlardan dolayı gurur duyuyor olsakta, bilim ve eğitime verdiği önem ve katkıyla da gurur duymalı, aldığı eğitimleri göz önünde bulundurarak örnek almalıyız.
    ···
   tümünü göster