/i/Bilim

"hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. ilimin ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir".
M.K ATATÜRK
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    Kenevir, Cannabaceae familyasına ait, tek yıllık bitki cinsidir.

    Kenevirin ekimi ve tüketimi Türkiye'de yasaktır ve uyuşturucu sınıfından sayılır. Dünya çapında esrar olarak yoğun bir şekilde tüketilse de aynı zamanda çok da kötü bir şöhreti vardır.



    Kenevir (Cannabis), Cannabaceae familyasına ait, tek yıllık bitki cinsidir. Anavatanı Orta Asya'dır. Dişisi ve erkeği gözle ayırt edilebilen tek bitkidir.



    Esrarın kullanım tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Divan edebiyatında da birçok şair esrar ile ilgili rubailer, şiirler yazmışlardır. Türklerin islamiyetten önceki Şaman döneminde de yoğun olarak kullanılırdı. Şamanların esrar etkisi altında geleceği gördüğüne inanılırdı.






    AIDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi etkilerini azalttığı ve radyasyon temizlemede faydalı olduğu tıp çevreleri tarafından onaylandı.



    Glokom, artrit, romatizma, kalp, epilepsi, astım, mide, uykusuzluk, pgiboloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kenevirin etken maddesi THC kullanılıyor. Bazı doktorlar bilinçaltı temizliği için kenevirin tek yöntem olduğunu belirtiyorlar.






    Gelin şimdi kenevirin kullanıldığı sektörlere bakalım;



    ilaç yapımında, kâğıt yapımında, yakıt yapımında, (bio yakıt) kumaş yapımında, otomotiv sektöründe, petrol ve petrokimyanın kullanıldığı her alanda alternatif, kozmetik ve sabun yapımında...






    Kimyasal olan yasal, doğal olan yasak. Yararlı olan hapiste, zararlı olan ise özgür ve serbest.



    Kenevir bataklık kurutmada çok etkilidir. Radyasyon temizleyicidir. Olağanüstü miktarda Oksijen üretir. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir. Bir dönüm kenevirden, dört dönüm ağaca eş kâğıt çıkar. Bir ağaç 20-50 yılda yetişir, kenevir dört ayda... Kenevir 8 kez kâğıda dönüştürülebilir, ağaç 3 kere... Dönüşümlü ziraatta uygun yaz bitkisidir, dünyanın her yerinde kolaylıkla yetişir. Çok az suya ihtiyaç duyar. Kendisini böceklerden korumak için tarım ilacına ihtiyacı yoktur, dayanıklıdır. Yani kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşsa tarım ilacı sektörüne de gerek kalmaz! Kanvas kelimesi kenevir ürünlerin adıdır, ilk kot pantolon kenevirden yapılmıştır. Sicim, ip, halat, çuval, çanta, halı, torba, döşeme, ayakkabı, şapka yapımında dayanıklı ve idealdir. Tohumunun besin değeri ideal, protein değeri çok yüksek, içindeki iki yağ asidi doğada başka hiç bir yerde yok ve kolesterol dostu. Omega 3-6-9 yağlarını taşıyor. Soyadan çok daha ucuza üretilebiliyor. Hayvan beslemekte ideal bir besin. Onunla beslenen hayvanlarda hormon takviyesine gerek yok. Plastikten elde edilen ürünlerin tümü daha sağlıkla ve kolaylıkla kenevirden üretilebiliyor. Kenevir plastiği çok kolayca doğaya dönüşebiliyor. Plastik ise doğada bir milyon yılda yok olmayacak kadar zararlı. Gövdesi kenevirden yapılan arabaların dayanıklılığı çelikten on kat fazladır. Kenevir bazlı asfaltlar asırlarca bozulmadan kalabiliyor. Binaların yalıtımında kullanıldığında son derece dayanıklı, ucuz, esnek ve zararsız. Boya ve vernik üretiminde olağanüstü ucuz ve verimli, dayanıklılık etkileri var. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetikler doğa dostu ve suları kirletmiyor. Şu anda hormonlarla ve kimyasallarla dolu fastfood reklamları serbest ama, kenevir kotunun rekldıbını yapmak yasak! Yani kimyasal olan yasal, doğal olan yasak... Yararlı olan hapiste, zararlı olan ise özgür ve serbest.






    Şimdi gelelim diğer konuya. Bu kadar çok yararı olan bir bitki, nasıl ve neden sadece uyuşturucu özellikleriyle özdeşleştirildi ve bu kadar öcüleştirilerek yasaklandı?



    kenevir, bir zamanlar dünyada önemli bir üretim bitkisiydi, kullanım alanı çok genişti. Ekolojik, çok faydalı ve kullanım alanı saymakla bitmeyen bu bitkiye ne oldu da bugün yasak? Bugün üretimi yasak olan kenevir,18. yüzyılda Amerika’da zorunlu olarak yetiştiriliyordu. Kenevir üretmeyen çiftçi hapse bile atılıyordu. Bugünse üreten hapse atılıyor... Nasıl bu hale geldi, merak ediyorsanız bir bakalım öyküsüne: Bu öyküde tanıdığımız isimler var yine...






    Amerika’da 1900’lü yılların altın madeni sahibi, siyasetçi, yayıncı, film yapımcısı W. R. Hearst...



    ... ülke çapında gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Kâğıt üreticiliği yapıyordu ve ormanları vardı. Kenevirden yapılan kâğıt, Hearst'ın en büyük rakibiydi.






    ve Rockefeller...



    Rockefeller dünyanın en zengin adamıydı ve petrol şirketi vardı, bio yakıt kenevir yağı onun en büyük rakibiydi. ilaç sektöründeki kenevir bazlı doğal ürünler de düşman edilmişti Rockefeller tarafından.






    Organiğe karşı plastiğin savaşı...



    Dupont şirketinin ana hissedarı Andrew Mellon ise petrol ürünü olan plastik üretmek için patent sahibiydi ve selofan, naylon gibi bir çok malzeme üretimi gerçekleştirecekti. Fakat kenevir pazar payını yüzde ciksen oranında baltalıyordu.






    Kenevir ile mücadele kararı alan dev şirketler.



    Derken, birden Andrew Mellon, ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oluverdi. Yeğenini de Federal Narkotik Bürosunun başına atadı. Hearst, Dupont sahibi Mellon, Rockefeller ve ilaç firmaları, kendi aralarında yaptıkları toplantılarda, kenevirin milyonlarca dolarlık imparatorluklarını tehdit eden düşman olduğuna karar verdiler. Kenevir ortadan kalkmalıydı. Mekgibalıların kullandığı argo bir kelime olan Marihuana sözcüğünü, Hearst’ün gazeteleri aracılığıyla en tehlikeli uyuşturucusu olarak beyinlere kazıdılar. Marihuana ismiyle kenevirin aynı şey olduğunu tüm insanlara unutturmak istiyorlardı ve başardılar. Marihuana’yı yasaklatmayı başardıklarında keneviri yasaklatmış oldular. Karar verildiğinde komitede olan doktor bile keneviri yasakladıklarını bilmiyordu.






    Kitaplar, dergiler, filmler ile sürdürülen kampanyada, marihuana hakkında sahte raporlar ve veriler kullanıldı.



    1930’lu yıllardı ve halk eğitimsizdi, subliminal yöntemler konusunda cahildi. Irkçılık henüz bitmemişti ve bu kişiler aynı zamanda ırkçılık üzerinden de kampanya yapıyorlardı. Kenevir ilaçları yasaklandı, kenevir en tehlikeli uyuşturucu olarak haksız yere fişlendi. Tek bir marihuana sigarası satmak bile ömür boyu hapis demekti. Kenevir ilaçları tıp dünyasından çekilerek yerine bugünün öldürücü kimyasal ilaçları geldi. Kâğıt, ormandan üretilmeye başlandı ve tüm dünyada ormanlar katledildi. Petrol yakıtı, egzoz gazlarıyla atmosferi geri dönülemez şekilde tahrip etti, zehirledi. Doğal rezervlerimiz hızla tükendi, dünyanın dengesi bozuldu.

    Plastik ve naylon ürünler dünyayı ve denizleri çöplüğe çevirdi. Kenevir yerine kullanılan pamuk nedeniyle kullanılan tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı. Bugün kenevir yasaklı olduğu için, yasadışı kenevir üretimi üzerinden kara para kazanan çok sayıda insan var. Bu paranın kullanıldığı yasadışı örgütler var. insanların bazen hayatlarına bile mal olan bu ticaret yüzünden kontrol edilemeyen çıkar ilişkileri ile uluslararası kaçakçılıklar var. Varlığının faydaları çok, yasaklanması nedeniyle ise ülke bazında ve global olarak inanılmaz derecede zarar var. Dünyayı petrokimya ve zararlı kimyasallar ile kirletmek yerine, kenevirin üretimini disiplinli bir kontrol ile yapabilseydik, bugün çok daha güzel bir dünyada yaşıyor olacaktık belki de… Hala da geç kalmış değiliz aslında. Dünyayı kurtarmak için neden olmasın? Keneviri temize çıkarıp, beraat ettirsek mi acaba?




    NOT: Alıntıdır
    ···
   tümünü göster