Bu satırları yazarken içim kan ağlıyor, diyorum kendime " oğlum bak seninde canın cebinde " vakitsiz ölüm şah damarı kadar yakın aman ha kimseyi üzme kırma.

Ağladıkça yakıyorum sigarayı üflüyorum ama nasıl üflemek sanki üfledikçe içimden bir bir acılar çıkıyor, çıkar çıkmaz yeni yetme acılar yeşeriyor içimde, canım yanıyor aga.
Öyle acıyorki yüreğim, saatlerce fotoğraflarına bakıyorum, babam annem ve ben öyle mutluyuz ki, fotoğrafa hapsolmuşum.
Korkuyorum aga çok korkuyorum sanki hasolmuşum o fotoğrafa. O fotoğrafın çekildiği zamana hapsolmuşum, saatlerce bakıyorum.
Korkuyorum zaman kavrdıbını yitiriyor o an diyorum ki " gömünlan beni o fotografa ".

Gömleklerini giyiyorumlan babamın hala annemin kıyafetlerine bakıyorum sanki karşımdalar, birden heyecanlanıyorum annem kapıdan çıkıcak " yemek hazır oğlum " diyecek koşacagım masaya beğenmeyeceğim yemeği, burun kıvıracagım, babam küfür ede ede yediredek o yemeği, lan yaşasaydınız her gün ıspanak yemeye razıyımlan ben.

Ağa rüyalarımda görüyorum babamı, yine rakı masası hafif bir meltem esiyor balkonda mis gibi bir bahar akşamı güneş yavaş yavaş batıyor aynı mutluluklarım gibi batıyor ağa , babam yakmış yine uzun samsunu kavun peynir masada, arka fonda zeki müren " ah bu şarkıların gözü kör olsun " çalıyor sanki bana nispet yapar gibi.

Sonra uykumda biri sarsıyor beni yavaş yavaş açıyorum gözlerimi karşımda dedem yatağı tekmeliyor bana dönüyor ve " hadi kak oğul bana brezzırstan premium üyelik alalım " diyor elindede çokomel var fare gibi kemiriyor, her tarafa kırıntı dökmüş " dede bi gibtirgit " diyorum.

Beyaz pijamayıda boğazına kadar çekmiş Allahsız.
Mecbur kalkıyorum şimdi lara jay ferresi izliyor karı milf ya hoşuna gidiyor gundinin, kadın sakso çekerkende bagırıyor neymiş efendim " gavurun aleti poze tüfek " gibiymiş diyor; biraz ileri sarsana filan diyor hey Allahım ya.