Çok Darlandım Beyler Önceki Yazılarımdan
Dünya’da her saatte 15 bin bebek Dünya’ya geliyor.Bu durum dünyaya gelen her bebek için ayrı kıyafet ayrı eşya ayrı oda ve bir sürü farklı ihtiyaçlar demek.Bu kadar fazla ihtiyaç için bu kadar fazla çevre tahribatı demek. Demek mi ? Kısmen hayır. Dünya’da her sene bazı ünlü dergilerde yılın en zenginleri ve benzeri konularda araştırmalar yapılır peki Dünya’nın en ünlü dergisince en zengin insan gösterilen Bill Gates acaba dünyanın en zengin insanı mı ? Hayır. Hiç bir dergide adı yazmayan hiçbir televizyon kanalında adı geçmeyen Dünya’nın %1’inden bile azlık finans ve diğer kilit sistemleri ele geçiren kesim kalan %99’unu yönetiyor ve insanların nerelere harcama yapacaklarını, yeni modanın nasıl olacağını, yeni dünya’da yakıt olarak neyin kullanılacağını ve bir sürü konuda Dünya’yı yönetiyor ve şekillendiriyor tabi bu kesimin kendi çıkarları söz konusu olduğunda ortaya attıkları fikirler,bu yeni nesil insanlarda da harcamayı arttırma, daha çok şehirleşme, beton ruhsuz binalara geçme ve tüketmeyi güzel gösterecek her türlü çalışmayı alevlendiriyor.Çevre ve dünya nasıl bunların kontrolünde diyecek olursanız onun cevabının zamanı maalesef şu an gelmedi ama bu kesimin çıkarlarının çevreye nasıl zarar verdiğini hem de bu kesimden olmayan insanların, ortaya çıkartılan bu sistemle çevreye nasıl zarar verdiğini gösterelim.Bu %1’lik kesimin elinde olan petrol, doğalgaz vb. şeyler çevreye en çok zarar verenler arasında, fakat petrol, doğalgaz vb. şeylere alternatif olarak üretilmiş teknolojiler,bir şekilde bulunamıyor bu konuda araştırmalar yapanlarda aniden hayatından oluyor,bu şekilde petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar çevreye en çok zarar veren şeyler oluyor. Kiminin cebini doldururken eğer bu kesime bir dur denilmezse gelecekteki %99’luk kesim dünya’ya geldiklerinde hiçte şanslı olmayacak. Fosil yakıtlardan sonra altyapı sorunları, çarpık kentleşme, bilinçsiz orman katliamı,su kaynaklarının kirletilmesi gibi bir sürü sorunla baş başa kalıyoruz.Bu sorunlarla karşılaşmamızın en büyük sebebi ise henüz elimizde vicdanlı bir insanlık şuuru olmaması,bu şuur gelir mi bilmiyoruz ? Ama gelmesi için insanoğlunun şu doymak bilmeyen aç gözlülüğünü bitirmemiz lazım ondan sonra gerisi gelecek zaten. Dünya’da şuan üzerine yazdığım kağıt için her yıl 8 milyon hektar ağaç kesiliyor eğer biz bu kağıtları geri dönüştüremezsek her yıl 8 milyon hektar ağaç çöpe gidiyor,her bir ağaç yılda 18 kişiye yetecek kadar oksijen üretiyor, erozyonu engelliyor, iklimlerin düzenlenmesinde önemli rol üstleniyor ve bilmediğimiz bir sürü faydayı sağlıyor, eğer her yıl 8 milyon hektar ağacı çöpe atarsak siz düşünün ! Her yıl yanlış tarım uygulamaları yüzünden ekosistem bozuluyor, türler verimsizleşiyor ve gitgide tohumlar kısırlaşıyor. Sırf bizim insanlık şuurumuzu kaybetmemiz yüzünden beklide gelecek nesilleri kötü günler bekliyor. Size sesleniyorum Ey! %1’lik kesim yeryüzünde son ağaç kesildikten son tohum kısırlaştıktan,son su bittikten sonra ne yapacaksın depoladığın yeşil dolarlarını mı yiyeceksin, dolarlarını koklayarak mı nefes alacaksın, yoksa dolardan su mu yapacaksın ! Bu şuursuzluğa dur de insanoğlu bu şuursuzluğa dur de !