1. 1.
    +60 -24


    Laiklik nedir? Din ve devlet işlerinin birbirlerinden ayrılmasıdır.


    Tarihte din, eski çağlardan beri toplumlarda ve devlet yapısında etkin bir rol almıştır. Avrupa'da sosyal yaşam, dine göre yönetildi. Zamanla gelişen ülkelerde değişen düşünce yapısı ve mezhep ayrılıkları ile Hristiyanlığın yeniden gözden geçirilmesi gerekti. Reform ve Rönesans dönemleri yaşandı. Böylece din, insanlar üzerinde etkisini yitirmeye başladı. Eğitim öğretim alanında büyük yenileşmeler oldu. Din ağırlıklı eğitim öğretim yapan kurumlarının yanı sıra özgür düşünceye ve inanç özgürlüğüne dayanan eğitim kurumları devlet tarafından açılmaya başlandı. Fransız devrimi sonrası ise laiklik devlet kurumlarında ve toplumda egemen oldu.


    Neden modern ülkeler laik?


    Din her şeyi açıklamaya yetmez. Avrupalı ülkeler bunu ilk fark edenler oldu ve bilime, sanata, felsefeye önem verdiler. Bunun sonucunda 1700 lü yıllarda birçok önemli bilimsel keşif yapılmıştır. Bu keşifleri ise sanayi devrimi takip ederek dünyanın şimdiki düzeninin temellerinin atılmasını sağlamıştır. Peki 1700 lü yıllarda Orta Doğu toplumları ne yapıyordu ? Bilimsiz, bilgisiz, düşüncesiz ve dogma bir sistemde efendilerine hizmet ediyorlardı, camilerde ayaklarını kaşıyorlardı. Demek ki insanlar biraz düşününce neler yapabiliyormuş görebiliyoruz. Avrupalıların yaptığı dini kaldırmak değil, yerini bilmesini sağlamaktır.
    Modern ülkelerde düşünce, inanç özgürlüğü vardır. insanlar kendilerine saçma gelen bir şeye inanmak zorunda değillerdir. inanan insanlar ise diğer insanlara karışamazlar, zorla inandıramazlar. işte bu yüzden o ülkelerin vatandaşları daha bilgili, kültürlü ve mutludur.


    Peki laik olmayan bir ülkede ne olur?


    Hiçbir şey olmaz. Bunu hukuksal bir terim olarak düşünürsek hiçbir şey olmaz. Çünkü kanunların, laik olmayan bir ülkede dine göre düzenlenmesi gerekmez. Örneğin irlanda'da kanunlar "laikliği" belirtmez ama kanunların din ile alakası da yoktur. Aynı zamanda ülke dine göre de yönetilmez.


    Teokrasi ise dini yönetimdir. Mesela ülkemiz için şeriatı düşünelim.


    Her şeyden önce hayatınızın her anı dini kurallara göre yönetilir. inanmayan insanlar bile bu kurallara uymak zorundadır DiYECEKTiM Ki onların kafaları kesileceği için demesem de olur. Günah demek suç demek. Bu olursa neler olacağını zaten hepiniz biliyorsunuzdur. Bir Arap ülkesinden ne farkımız kalır (BAE'yi hariç tutuyorum onların dini para çünkü) ? Üstün Türk kültürüne rezil ötesi Arap kültürünün yerleşmesi 1.dereceden ülke terk sebebidir. Osmanlıcı takılanlar Osmanlının dinlere hoşgörüyle yaklaştığını unutmasınlar. Ama bu iş öyle değil işte kafanız gitti mi gider. Dönüşü yok. Böyle olunca da inanç ve ifade özgürlüğü diye bir şey kalmıyor, insanların seslerini özgürce duyurduğu platformlara kısıtlamalar getiriliyor. Tarihi boyunca özgür yaşamış Türk ırkı sizce bu kısıtlamalara boyun eğer mi ? Sistemin adı şeriat olsa bile 1 yıla kalmaz eskisine geri döneriz. Çünkü milletçe şeriat için “fazla” rahatız…


    “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”


    - Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 24



    Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Mayıs 1935'teki kurultayında konuşma yaparken.


    ···
   tümünü göster