Bak şimdi kardeşim rızanın anlattığı kadarıyla sana bir kaç bir şey söyleyeceğim, konuya tam olarak hakim değilim ama vaziyet ortada, insanlar doğar büyür ve ölürler doğanın kanunu budur yalnız bu denge işleyişini sürdürürken , hayata sırası gelmeden gözlerini yummak zorunda kalanlar olacaktır, buna ne sen ne de ben engel olamam fakat bu konuda elimden geldiğince yardım edeceğim bu kapıdan çıkarken benim kim olduğumu ve ne yaptığımı unutman kaydıyla, konuştuklarını kafamda toparlamaya çalışıyordum fakat bana ölümden bahsetmişti ben nasıl bir şeyin içindeyim diye düşünürken rıza atladı yine öyleyse biz kalkalım abi herşey için teşekkürler diyerek. Tokalaştık rızayı zütürürken sordum ne demek istedi diye, herşey mübah canını sıkanın canını sıkıcaksın dedi, rızayı bıraktım ve eve doğru yola koyuldum siteye giriş çıkışlarımda arkamdaki adamlar dikkat çekmiş gibi duruyordu, arabayı park ettim evin etrafına baktım çok gösterişli gözüküyordu bir sürü adam evin etrafında dönüp duruyorlardı el selamı vererek eve girdim, alara televizyon izliyordu ben geldim diyerek kapıyı kaapattım kanepeden kalktığı gibi hoşgeldin diyerek üstüme atladı aç mısın dedi ciddi anlamda acıkmıştım evet sen diye sordum, bende açım bir şeyler hazırlıyorum hemen bekle dedi, dur dur yapma dedim dışarda yiyelim bunu söylememin sebebi sadece dışarda yemek istemek değildi aynı zamanda beratın adamlarınının takibi hala devam ediyor mu diye merak etmiştim ve bir nevi ona düello daveti açıcaktım, nasıl istersen bekle o zaman giyinip geliyorum hemen diyerek yukarı çıktı yarım saat sonra indi arabaya doğru giderken kapıdakilere siyah minibüsle 5 inin bizimle gelmesini istedim zaten onlarda öyle yapacak lardı herhalde çünkü çıktığımız anda bir hareketlenme olmuştu biz alarayla arabaya bindik ve yola koyulduk arkamızdan belirli bir mesafeyi koruyarak minibüs takip ediyordu