/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    0
    Bana soruyorlar sen ülkücüsün; bu lanet şeyin işine neden karıştın ve haylen onun içindesin diye soran koministlere benim cevabı şu olur hep:

    Ülkü, insanın ya kendi milleti veya bütün insanlık için ulaşılmasını şiddetle arzu ettiği son hedeftir. Arzu ve hayal edilen son hedefe varmak gayesiyle, yorulup yılmadan, bıkıp usanmadan fazilet ve cesaretle, fedakarca çalışanlara da Ülkücü denir. Hayatlarını insanlığa hizmet uğrunda harcayan peygamberlerle, bazı filozof ve ilim adamları birer ülkücü sayılırlar. Kendilerini milletlerine adayan büyük liderler, cihangir başbuğlar ve kahraman askerlerle, milliyetçi ilim, fikir ve san’at adamları da tam manasıyla birer ülkücüdürler.

    insanlık da, milletler de bugün ki seviyelerini, gelmiş geçmiş ülkücülere borçludurlar. Ancak, gerek insanlık tarihinde, gerekse milletlerin tarihinde kendini böyle bir ülküye vermiş ülkücülerin sayıları pek fazla değildir. Çünkü ülkücülük çok çetin bir yoldur. O yola herkes dayanamaz. Hevesle başlasa da herkes bu dikenli yolda sonuna kadar gidemez. Her insanın san’atkar veya kahraman olması nasıl mümkün değilse, ülkücü olması da öyle imkansızdır. Hatta ülkücülük sanatkarlıktan da kahramanlıktan da güç ve daha fazla bir şeydir. Sanatkar, yaratılışının icabına uygun olarak istemese bile eser vermeye mecburdur. Kahraman ise, belki bir ömür boyu bekledikten sonra gerektiğinde kendini feda edecektir. Ama ülkücü onlar gibi değildir. Hayatının her anını yalnız ülküsü uğruna harcar.

    Ülkücülüğün vazifesi ve hizmeti belirli bir an için değildir. Kendini bir ülküye adayanlar, şahsiyetlerini ancak azim, irade ve sabırla bu yolun icabına göre terbiye eder ve hazırlarlar. Ülkücülüğün en güç tarafı da budur. Ülkücünün bir insan olarak, hem ekgibsiz ve kusursuz, hem de bir çok üstün meziyetlerle yüklü olması gerekir. Doğuştan bu derece mükemmel bir insan pek az bulunacağına göre, kusurları düzeltip, ekgibleri tamamlayarak mükemmel bir insan seviyesine yükselmek ülkücüye düşen ilk vazifedir. Ülkücü adeta kendi kendini yeniden yaratacaktır. Yetiştiği çevreden ve gördüğü eğitimden edindiği kötü alışkanlığı bırakmak, yanlış bilgi ve inanışları değiştirmek suretiyle kendini yeniden terbiye etmek de gene ülkücüden beklenen bir iştir

    CcC NE MUTLU TÜRKÜM VE ÜLKÜCÜYÜM DiYENE CcC
    ···
   tümünü göster