/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 1.
    +92 -17
    iNŞALLAH BEĞENiRSiNiZ . ALLAH BiZE ÖNDERLiK ETMiŞ GURUR KAYNAĞIMIZ ATALARIMIZDAN RAZI OLSUN (MUSTAFA KEMAL'iN YERi KALBiMDE AYRIDIR BU ARA OSMANLIYI SEVEN BAZI KESiM ATAMIZA SÖVÜYOR O YÜZDEN MAZUR GÖRÜN SÖYLEMEK iSTEDiM)
    HiKAYE UZUN AMA GÜZEL VE GERÇEKTiR. Okuyan atasıyla gurur duyar hadi başlayalım
    Ön Bilgi :
    Yavuz Sultan Selim şehzadeyken Trabzon valisidir.
    iran' da Safevi devleti hükümdarı Şah ismail'in daima kendilerine tehdit gördüğünü istanbula babasına da bildirmiştir. Şu özellik göz önünde bulundurulmalıdır beyler ; Yavuz babasını tahttan indirmeseydi Padişah da olamayacaktır . Çünkü tahta en yakın yerdeki şehzade tahta geçer. Neyse ön bilgiyi verdik biz hikayemize gelelim.

    Şah ismail, satranca pek meraklı ve oyunun namlı bir ustasıydı. Her gün birkaç parti satranç oynar ve sosyal durumuna bakmadan kim isterse tereddütsüz karşılaşırdı. Yaptığı turnuvalar da da Zekasından söz ettirmiş ve herkesin aklından korku duyduğu bir hükümdardır.
    Şah ismail yine Mısır da bir turnuva düzenler , Turnuva ya zamanın dervişleri , akıl hocaları , komşu ülkelerin alimleri hatta hükümdarlar bile katıldığı rivayet edilir.
    Yavuz da bir derviş gibi turnuvaya katılır. Herkesi tek tek yener
    Şah ismail'le karşı karşıya gelir .
    Yavuz uzun bir oyundan sonra Şah ismail'i mat eder. Şah ismail hiddetlenir tek oyun daha ister. Yavuz tekrar yener iran şahını .
    Şah ismail, herkesin gözü önünde uğradığı bu yenilgiye fena halde sinirlenip elinin tersiyle Yavuz’un göğsüne bir sille vurup
    bre serseri derviş bilmezmisin hiç şah olanlar mat olur mu? Tutalum edebin yohmuş, sultanlara riayeti de mi bilmezsün? der.
    Yavuz sert bir şekilde -Şahım, danışıklı oyundan evvel haberim olsa böyle etmezdim.'' der
    Şah ismail yumuşar :
    Şah olanlar danışıklı oynamaz, var sağlıcakla git deyip yavuza bir kese altın verir.
    Yavuz bir kese altınını alıp atına biner Mısırın kalbindeki görkemli çeşmeye varır orada çeşmenin altındaki taşa koyar.
    Aradan yıllar geçer .
    Yavuz Padişah olup Mısırı fetheder savaşta Şah ismaili yener tıpkı satranç tahtasında yendiği gibi.
    Mısırın göbeğindeyken fethi kutlamaya çeşmenin başına varır. Ecdat Osmanlı nın güzel bir adeti daha vardır padişahlar fetih sonrasın da attan inecekken padişah düşmesin diye üzerine basması için eğilen askere bahşiş verir.
    Yavuz da çeşme başında bir askere basar iner . Sonra askere döner der ki : - Bahşişin şu çeşmenin önünde ki taşın altında..

    Gider asker taşı kaldırır ve o deha adamın bir kese bahşişini alır.
    Bu olay duyulur kıtalara yayılır bütün dünya Ecdadın zekası karşısında eğilir...

    Edit : FOTODAKi ŞAH iSMAiL YADA YAVUZDUR KONUSU TARTIŞMADA DIR . RESMi OLARAK KANITLANAMAMIŞTIR ÇÜNKÜ ŞAH iSMAiLiN YÜZÜ TASViRi VARDIR FOTOĞRAFINI ÇiZDiRMEMiŞTiR. YÜZÜ TASViRLERE GÖRE UZUN SAÇLIDIR. AMA BUNUN BENCE ÖNEMi YOK ÖNEMLi OLAN HiKAYE BEYLER SAYGI DUYUYORUM RESiM YANLIŞSA KUSURUMUZ AF OLA...
    ···
   tümünü göster