1. 1.
    +1
    Üst Edit: Panpalarım uzun evet çok uzun ama ben bile tekrar okudum, değer mi değer panpa, özet geç-kısa kes diyebilirsin ama bunlar gönlümüzden koptu panpa.

    Beyler son zamanlarda sırtladığım ağır yükler beni yordu artık. Öğrencilik bi yandan maddiyat bi yandan gurbet ellerde hasret bi yandan. Neyse gel gelelim son zamanlarda sosyal medyada sağda solda beni çocukluğuma alıp zütüren bikaç paylaşıma rastladım ve olan biten bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti amk. Çocukluğum çok güzeldi lan. Her bir dakikası vazgeçilmez, değişilmez,pişman olmadığım anlar. Ulan ne kadar da toz pembeydi herşey ne kadar da basit şeylerle mutlu olabilmeyi becerirdik lan. Neyse o film şeridini sizlere bir panpanızın ağzından harflere döküyim de az sizler de hatırlayın.

    Sabah kahvaltı için ekmek almaya yollardı annem. köşedeki bakkal abi elimden tutardı karşıdan karşıya geçirirdi caddeden. Ekmekciden 2 ekmek alırdım, tekrar bu tarafa elimden tutup geçirirdi bakkal abi (rahmetli ömer abim). o zamanlar ekmekler tekliydi ufaktı. 1 liraya 5 tane alabiliyoduk. neyse annem 500 bin lira vermiş(o zamanlar 6 sıfır var bizim paralarda tabi) 2 ekmek almıştım. 100 bin liram artardı her sabah. her sabah ömer abi beni tekrar mahalleye geçirince onun bakkalından 100 bin liralık çitoslardan alırdım veya cinolar vardı 50 bin liralık onlardan 2 tane alırdım. bi gelirdim mahalleye arkadaşlarım dışarı çıkmış top oynuyor takılır kalırdım annem evde ekmek bekliyor . unuturdum cocuk aklı işte ekmek apartmanın giriş kapısında asılı ben ise oğuzhanla emreyle top sektiriyorum. teras katta otururduk o zaman kutu gibi evimiz vardı ufak. ben o terasta büyüdüm. annem terastan bağırırdı neredesin sen ödümü kopardın diye kadın beni göremezdi oğuzların girişte top oynardık gel çabuk derdi tamam derdim. tam gidicem oğuz benden çok sektirmiş sıra bendeymiş gitsem yenilirmişim dönerdim geri bi daha mı bi daha baktım annem bi daha çıkmış terasa elinde terlik çabuk gel kafanı kırıcam senin yemek soğudu diye. Koşa koşa ekmekle apartmana girerdim, merdivenleri hızlı çıkar son katı yavaş cıkardım annem görücek diye * o zaman tek derdimiz oğuzu sektirme yarışında yenmekti. neyse kahvaltımızı ettik atardım kendimi sokağa bi baktım emrenın ellerinde tasolar var bakayım derken kartları gördüm yeni çıkmış futbolcu kartları falan filan 100 bin liraya alıyoduk, yapıştırma koleksiyonu da vardı. Tamamlıyana ödüller vardı herkes atari için can atardı, koleksiyonda hep 1 tane ekgib kalırdı, yağma yapardı bazı anneler bıkardı o kartlardan bizde cocuklarla kapışa kapışa alırdık, keperdik ütülürdük (yenerdik yenilirdik) eninde sonunda 1 poşet olurdu * öğlenin sıcağı tepemize binerdi meybuzları gizliden alırdık arka sokaktan dolanırdık annelerimiz görmesin diye ordan sonra deniz abinin bahçeye girer helal ederdi sagolsun dutlarını yerdik meyvelerini yerdik ağacın serinliğinde meybuzları yerdik (bardak meybuz alan zengin panpam gülümse) çocuktuk bazen dutları topla düşürürdük deniz abi kızardı zarar veriyonuz ağaca diye inerdi aşağı konuşurdu bizle sonra çarşafa biriken dutları verirdi bize... birimizin bigibleti olurdu hepimiz sürerdik birimizin cipsi olurdu beraber yerdik ortak top alırdık maçlar yapardık akşama kadar akşam da saklambaç oynardık... osuruk taşlarımız vardı kaldırıma sürter sürter kokuturduk * ciksek çizerdik yere ne para güldürürdü bizi ne de pahalı oyuncaklar... ne bilgisayarlar vardı ne tabletler ne de telefonlarımız... bi tebeşir yeterdi ciksek oynamaya... 500 bin lira toplayarak top alırdık ortak... 500 bin lira ile gülebilirdik... susardık anneeeeeğğ suuu derdik sepetle salardı hepimiz aynı ağızdan içerdik... hepimizin üstü pis hepimizin üstü dut lekesi ağzımız burnumuz kirli... var mı sıkıntı sankii... acıkırdık annemiz sepetle salatalık domates ekmek salardı... dürümlere kebaplara gerek yoktu bi salatalık bi domates bi yarım ekmek hep beraber yerdik... oğuzhanın babası poğaçacıydı sabah taze taze poğaça börek yerdik dükkanında... abi borcumuz ne kadar demek yoktu borçlu kalmak yoktu biz aynı mahallenin çocuklarıydık.. meyvesuyun vişneli mi şeftalili mi olsun vardı sadece... sağolsun abim... akşamları annelerimiz babalarımız ayrı ayrı oturup sohbet ederdi televizyona kitlenmek yoktu, biri çay demler biri çekirdek alırdı toplanırdı mahalle... sabahtan beri top oynar koştururduk, kuka oynardık... kuka 1-2-3 derdik, saklambaçta tişört değişip çamlak çömlek patladı derdik birisi sobelemişse kada derdik kanki kanka yoktu, kada beni kurtar beni kurtar derdik, inşaata saklanırdık yarım saat bulamazlardı * akşam babam gözükürdü mahallenin başında işten geliyordu koşardım üzerine atlardım kucağına kaldırırdı beni öperdi, hadi in yorgunum derdi baba cips al derdim tutardı elimden ömer abiye giderdik o samsun 216 alırdı ben 2 tane cips alırdım taso çıkanlardan * bahar yağmurunda yaz yağmurunda arkadaşlarla bağıra bağıra koşardık mahalleyi turlardık ıslana ıslana... bilgisayar oyunlarına gerek yoktu paraya gerek yoktu taş vurmaca oynardık, ortada kuyu var oynardık, misket oynardık simit oynardık, pepsi kola kilit oynardık daha neler neler... gel zaman git zaman kış olurdu 2 poşet kart biriktirmişim annem bıkmış artık yazın birikirdi kışın basardı sobaya ona üzülürdük bi tek emekti o bize göre onlara göre kalabalık... arkadaşımız bize gelince hava yapardık poşetleri açınca evin heryeri kart olurdu kalabalıktan kışın sobaya giderdi cayır cayır... bi ona ağlardık bi derdimiz oydu... komşuya ekmek alırdık para artardı bize verirdi kadalarla ömer abiye giderdik paylaşırdık... ne günlerdi panpalar özledim... ufak şeylerle mutlu olmayı özledim... annemin terastan terlik fırlatışını özledim... babamın işten gelirken aldığı cipsleri özledim... tasoları, kartları, yapışkanları, yerdeki dondurma çubuklarına aha lan cubuk buldum bedava mı lan demeyi özledim... meybuzu özledim... beybladeleri özledim seni seçtim duranzaaa demeyi... basit şeylerdi ama mutluyduk... dirseklerimdeki yara izleri çocukluğumun bana kazıdığı kalıcı dövme gibi... para önemli değildi... bizim için 100 lirada paraydı 100 bin lira da (10 krş) 100 liramızda olsa kart alırdık misket alırdık mesela yani... omuzlarım ağır geliyor panpalar, sırtımı doğrultamıyorum artık, hayat zor... çocukluk gibisi yoktu... bir daha da gelmeyecekti... gelemeyecekti...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster