sıcak ve nemli şehrin ateşli ve azgın lise öğrencisiydim bir zamanlar. ortaokuldan liseye geçince kızlara bakmak kızlar hakkında konuşmak onlarla çıkmak deyimini kullanarak sevgili olmak moda olmuştu bir anda. ben daha bu modaya anlam veremezken bedenim çoktan konuyu anlayıp test çözmeye bile başlamıştı. kızlarla aram kötü değildi. hatta iyiydi bile . bedenimin bu dürtülerine uyarak bir iki tanesinin yanına yaklaşıp ' ' ciks , meme , yatak ' ' diyerejten ufak çaplı girişlerim olmuştu ama sonuçsuz kalmıştı. tabii ortada bir racon vardı herkes anlamsızca bu kurallara uyuyordu. gittim arkadaşların yanına, ulan gittim yanına ciks züt yatak falan diyorum anlamıyorlar ne yapmalı diye .arkadaşlar ellerindeki tespileri sallayıp ayranlarıdan bir kadeh koydular ' ' bak koçum bu işler öyle takitle maklitle olmaz seviyosan git konuş bence , kendin gibi ol , olacağı varsa olur olmayacağı varsa olmaz ' ' tarzında aydınlatıcı konşmalar yaptılar. maalesef karanlık çağdaki beyinim bu laflardan sadece kendin gibi ol git kıza duygularını söyle kelimesini sindirebilmişti. vücuda hüküm verildi ' ' kendin gibi ol ' ' gittim Şükriye nin yanına . karşıma geç dedim . Bak dedim sana karşı açık konuşçam artık ran bilioz ona göre . anlamsız gözlerle baktı. şöyle iki titrettikten sonra sen varya böyle o zütünü evire çevire evire çevire şapşüklayarak simek istiyom ne dersin dedim. kıza kamyon çarptı sanki . nee diyosun lan sen salak aptel şey diye ağlaya ağlaya koşmaya başladı. 2 ders sonra disipline gitmiştim hoca naptn lan diye sordgunda hocam keendim gibi oldum dedim. üstüne üstlük hiç anlam veremeden 15 gün uzklaştırma yemiştim. Hayat zor beyler