Doğa meraklısı bir panpanızım. Bir arkadaşım aracılığı ile yamaç paraşütü sporuna başladım. Her hafta mutlaka uçuşlara gidip gökyüzünün keyfini çıkarıyorum. Geçen haftalarda uçuşa gitmek için hazırlandım. Malzemeleri alıp çıktım dışarı. Beni bu sporla tanıştıran arkadaşım Gökhan ile birlikte gidecektik uçuşa. Gökhan'ın gelmesini beklerken bir ağrı geldi bağırsaklarıma. Havalar ısındı, o yüzdendir diye geçiştirdim. O sırada Gökhan geldi ve bindik arabaya yola çıktık. Yol boyunca aralıklarla ağrı devam etse de ben geçiştirdim. Uçuş alanına gelmemize az bir süre kalmıştı ve benim bağırsağımdaki ağrı durmuştu. Bu sevinçle birlikte paraşütü hazırlayıp tepeden ayrıldım. Yaptığım uçuş yelken uçuş olduğu için uzun süre gökyüzünde kalabiliyordum. Ben bu güzel havanın ve manzaranın tadını çıkarmak adına tepeden uzaklaşmaya başladım. Yüksekliğim yaklaşık 100 metre olmuştu ve bağırsağımdaki ağrılar artmıştı. Davulcunun tokmak ile davula vurması gibi bağırsak duvarlarıma çarpıyordu ağrı dalgası. En sonunda bu ağrı istanbul'un surlarını yıkan top mermilerine dönmüştü. içerideki madde kendini duvardan duvara vuruyordu dışarı çıkmak için. Ne kadar dayanmaya çalışsam da çabalarım sonuç vermedi. Paçamdan aşağıya şelale misali tak fışkırıyordu. Paçalarım, ayakkabım taka bulanmıştı. Tepeye geri dönüp inmek istiyordum ama yapamazdım. Uçuş alanında bekleyen bir çok insan vardı. Ben de oradakilere gözükmemek adına tepenin gerisine iniş yaptım. Gökhan benim paraşütümün tepenin gerisine iniş yaptığını görünce koşa koşa gelmiş bir şey mi oldu diye. Ben bacaklarımı paraşütle örtmeye çalışırken Gökhan bana, ver paraşütü sen yorulma diye elimden çekip aldı. Alır almaz manzarayı görünce altına mı sıçtın lan diyerek kahkaha atmaya başladı. Arabanın oraya gelip eşyalarımı topladı Gökhan. Hızlı bir şekilde olay yerini terk etsekte paçamdaki dışkılar yerde duran başka paraşütlerede bulaşmış. Bir hafta boyunca paraşütlere bulaşan taku araştırsalarda bulamadılar. Gökhan ise hala dalga geçer benimle.