Beyler askerde dediğime bakmayın ben ast subayım normal de ama biraz rahat insanım dır neyse anlatıyorum hemen olayı. ilk görev yerim sınırda bi karakol du o gün karakol da büyük bi hazırlık vardı çünki kuvvet komutanları denetime gelicekti askere moral verme maksadıyla. Ben nöbetciy dim yanıma iki asker alıp telleri kontrol ediyoduk tam o sıra da -gomtanımm gomtanımm diye seslendi yanımda ki askerlerden biri ne var lan dedim. Bana tellerin dibinde ki patlamamış havan mermisini gösterdi. Hass gibtir lan bunun burda ne işi var deyip havan mermisini sırtladım amacım komutana göstermekti aklımı gibiyim öylede yaptım zaten koskoca havan mermisiyle Koca Seyit gibi girdim bölüğün binasına. Komutanın odasına gelip kapıyı tıkladım daldım içeri gördüğüm manzara beni şok etmişti çünki odada kuvvet komutanları paşalar yani askeriyenin en üst rütbeleri oradaydı. Beni o mermiyle gördüklerin de gözlerinden bana olan öfkelerini ve paçadan aşşa sıçtıklarını hissetmiştim. Hepsi odadan kaçışmaya başladı benim sırtım da hala mermi duruyo du ve patlasaydı bütün bina havaya uçardı. Mermiyi odaya bıraktım ve yanlarına gittim beni dışarı çıkardılar sıraya girip teker teker dövmeye başladılar sırasını bekleyen komutanlar maça hazırlanan taksör gibi boynunu sağa sola çevirip yumruklarını tokuşturuyo du. Bunca yıldır okul ve meslek hayatlarında ki aldıkları yakın dövüş sanatını üzerimde uyguluyolar dı. En son sıraya eski özel kuvvetci(bordo bereli) onu koymuşlar generaldi bu adam bilirsiniz bordo bereliler herşeyi silah olarak kullana bilir beni kibrit çöpüyle dövmeye başladı muallak pekekent sopayla dövse canım daha az yanardı hücum marşı eşliğinde dayağımı yerken içlerinden biri yorulmuş olucak ki biraz da yemekten sonra döveriz diye seslendi bıraktılar beni züt verenler akşama kadar yerde yattım iki gün sonra görev yerimi değiştirdiler zaten buda böyle anım.
Edit: Eksileyenler kuvvet komutanları.