1. 1.
    +2 -4
    Yazıyı sonuna kadar okumanızı tavsıye ederım

    en kısasından bilinmeyenlere yanıt verelim:

    -ypg apocu mudur?

    evet tamamen. tüm öğretisi öcalan'ın son kitaplarında geliştirdiği demokratik ulus paradigması üzerine şekillenir. bu sebeple kendi ülkelerini kurmaktansa suriye içinde kanton şeklinde özerklik istemektedirler. öcalan teorisinde devletin tüm yolsuzluğun ve melanetin kökü olduğunu anlatır.

    -bu ypg'yi terörist yapmaz mı?

    her iki gram beyni olan dünya vatandaşının bildiği üzere, terörizm tüm dünya devletlerinin halklarına karşı sıklıkla kullandığı sivile yönelik şiddet eylemlerine denir. devlet görevlileri her türlü sivili öldürürken sorun olmazken, eger bir grup bu sivillere şiddet uygulama meşruiyeti iddiasında bulunursa ona devletler terörist der. birincisi ypg bir devlete bağlı değil. suriye devleti ile savaşmıyor, suriye'de devlet de tamamen işlevsiz. bu durumda ypg ve pyd aslında egemen durumdalar. bu sebeple onlar da egemenliklerine karşı çıkan ve sivilleri öldüren işid'e terörist diyorlar. ypg aslında türkiye ve diğer nato ülkeleri gibi bir egemen ulusun ordusuna çok daha benzeyen bir yapıdır. öcalan'dan feyz almaları da, che guevara'dan feyz alan onu okuyan latin amerika ülkeleri, mandela'dan feyizli güney afrika ve birçok diğer afrika ülkesi, lenin'in izinden giden onlarca komünist ülke gibi rojava da aponun izinden gidiyor diye terörist falan olmaz. bir ülkeye feyz veren insan dünyanın başka bir ülkesinde terörist diye tanımlandı diye bu yeni ülke/bölge terörist diye tanımlanmaz. tersi de geçerli, kızıl tugaylar'a terörist diyebilirsin ama onların da izledikleri lenin'e diyemezsin. ya da desen de kimse giblemez.

    -iyi ama amerika'nın taşeronular değil mi?

    birincisi rojava'nın kuruluşu tamamen öcalan'ın eseridir. 2004 yılında savaş falan arap baharı bile daha ortada yokken pkk'ye rojava bölgesine gidip örgütlenme emri vermiştir. bu öngörüsü sebebi ile kürt hareketinin kendisine saygısı kat be kat artmıştır hatta. savaş başlayınca pyd kendini çok avantajlı bir durumda bulmuş ve amerika'nın bölge planlarında yer bulmuştur. ilk kez kürt özgürlük hareketi bu sebeple abd'nin türklere karşısında en azından nötr davranmak zorunda kaldığı bir yere ulaşmıştır. amerika kürtlere türkiye'ye saldırmayın, türkiye'ye de rojava'ya saldırmayın demekte. bir taşeronluk durumu varsa birincisi bu rus ve şii bloku dışında tüm ülkeler ve gruplar için geçerli. ypg'nin yapıp türkiye'nin yapmadığı bir şey yok. abd ile mutual ilişkiye girmenin adını taşeronluk koymak istiyorsanız tüm dünya amerikan taşeronu.

    - o zaman rusya'nın taşeronular?

    ypg yine stratejik oynayıp rusya'dan da destek almayı başarmış durumda. aslında hem abd'nin hem de rusya'nın desteğinin arkasında erdoğan'ın çok kötü bir dış politika izlemesi yatıyor. esadın düşmesine çok büyük yatırım yaptılar, ama obama ikna olmadı bombalamaya. ırak'tan aldığı dersler ile devleti yıkmak istemedi abd, bu da tüm politik yatırımını abd bombalarına bağlamış türkiye'yi zeminsiz bıraktı. türkiye o kadar kötü oynadı ki oyunu, hem tüm dünyada işid destekcisi olarak bilindi (çünkü tırlar falan), hatta ekvador gibi nerede olduğunu bile bilmediğimiz yerlerde türkiye alehine eylem yapıldı, hem de birkaç öfkeli genç sandığı işid'in avrupa'ya saldırması sonucu ypg'ye inanılmaz alan açtı. rusya'nın da ypg'ye olan ilgisi abd gibi bu sebepledir. bir de türkiye o uçağı niye düşürdü hala kimse anlayamadı. sonunda elindeki hava gücünü de kullanamaz olup tamamen oyun dışına itildi. türkiye oyun dışına itilince de kendine rakip saydığı ypg alan hakimiyeti sağladı.

    -iyi de kimin taşeronu o zaman?

    bir ülkenin malum şartlarda hem rusya hem de abd'nin taşeronu olma şansı yok. ypg'nin başına ise işid denen talih kuşu kondu, artı çok iyi savaştılar. bunda pkk'nin zaten hazır tuttuğu askeri gücü ve örgütlenme yeteneğinin payı çok. orada kalan tüm kürt gençlerini bir şekilde harekete katıp, bu hareketi bir egemenlik ve bağımsızlık savaşına çevirmeyi başardılar. çok stratejik bir şekilde hem abd hem de rusya askeri başarıları sebebi ile ypg ile ortaklık kurmak zorunda kaldı. kobane savaşındaki o kırılma anından sonra çok büyük bir alanı büyük bir disiplin içinde ele geçirdiler. eğer sen de rusya veya abd olsan bu adamlar ile ortaklık kurmak zorunda olduğunu bilirsin. keza neredeyse esad dışında tek güç ypg orada.

    -iyi de pkk ile aynı ideolojiyi paylaşıyor nasıl olur da terörist olmaz!

    işin ilginci o ideoloji tam olarak abd ve avrupa'nın kürtlere sıcak bakmasının sebebi. avrupalı geç müslüman nüfusun radikalleşmesi karşısında ne yapacağını bilmiyor. bir de mültecileri ekle. sosyalizm çağrısı ile kadın ve erkek eşitliğini dayatan, komünler ile rojavada yönetimi halka indiren pyd hepsine çok sempatik geliyor. ypg ve pydliler tüm avrupa üniversitlerinde binlerce genç avrpalıya konferanslar veriyor, onlarca akademisyen, gazeteci gidip bölgeyi karış karış gezip belgeseller yapıyor makale yazıyorlar. batıda inanılmaz bir ypg merakı ve heyecanı var. yan yana erdoğan ile öcalan konuşma yapsın herhangi bir avrupa ülkesinde (hatta dünyanın herhangi bir ülkesinde), öcalan'ın konuştuğu atıyorum üniversiteye bile zor girersin kalabalıktan. erdoğan'ın konuşmasını da protestolar yüzünden iptal olur zaten. gerçeklere alışmak zor tabi ama ne yazık ki gerçek bu. şaron olmak ile arafat olmak arasında ciddi bir fark var. bir avrupalıya kürdüm dersen türküm demekten çok daha pozitif tepki alırsın. evet pkk yüzlerce sivilin ölümünden sorumlu ama bu ypg'ye ve savunduğu ideolojiye gölge etmiyor insanlar için. hatta o ideolojinin yani bir nevi sosyalizmin, işid destekçisi, neoliberal bir yarı diktatörlükten çok daha ala olduğunu düşünüyorlar. buna bir de avrupa sağındaki islamofobi ile solundaki sosyalizm iddiasının aslında batının hem sağı hem de solunu ypg'ye yakınlaştırması gibi acayip bir durumun da etkisi var. yani öyle işid de terörist ypg de diyince insanlar yemiyor. hatta işid'e gelene kadar senin gibik milliyetçi islamcı tek adam ideolojine de tercih ederler.
    ···
   tümünü göster