suriyeli çocuğu yere fırlatan bin gibi gri ekranı tutup yere fırlattık. köprüden atlamak üzere olan gri ekrana atlayacaksan atla artık dedik. ve gri ekran artık yok. eski bir anı oldu. gri ekranı torunlarınıza anlatınca inanmayacak, abarttığınızı düşünecekler. ilerde bir gün yağ gibi kayan inci sözlük server'ında rahat rahat dolaşırken birşeylerin ekgib olduğunu farkedeceksiniz, ama o ekgibliğin gri ekran olduğunu, asıl zevkin gri ekranda olduğunu kendinize bile itiraf edemeyeceksiniz. son nefesinizde ölürken çocuklarınıza söylemek isteyeceksiniz, ama söyleyemeden göçeceksiniz bu dünyadan. siz geberip gittikten sonra çocuklarınızın sizi özlediğinden daha çok özleyeceksiniz gri ekranı. çocuklarınız sizin arkanızdan bi fatiha bile okumayacak belki, ama siz bazı geceler kalkıp gri ekranlı günler için göz yaşı dökeceksiniz.

hiç bilmediğiniz şehirlerde, hiç bilmediğiniz vücutlara dokunurken vicdan azabından kahrolacaksınız. müebbet isteyeceksiniz inandığınız dinin tanrısından. ama tanrılar sizi terk edecek. bu kadar ağır vebali kaldıramayacak onlar da. onu siz yok ettiniz. gri ekranı. mız mız bebekler gibi mızmızlanarak. gençliğinin baharında. düğün gününde. daha gerdeğe giremeden öldürdünüz erini. şimdi gözü yaşlı bir gelin gibi inci sözlük.