yıl 2007 beyler. lise yeni bitmiş, üniversiteyi kazanamamışız. fırınca işe girdik, üç beş kazanıp dershane parasını çıkartıyoruz.

saat 11 suları. dükkanı hafiften size bir betimlemek arz ederse; girişte sağda kasa, onun sağ çarprazında simittir,, poğacadır tahinli pidedir, tam karşısında ekmekler.

patron kasada, ben simitlerin tezgahındayım, dışarıyı kesiyorum. o sıralarda, gri eşofmanlı 23 lü yaşlarda hafif balık etli bir abla giriyor, incecik bodysi, hafif günş yanığı o güzel yüzüyle bana bakarak

"2 simit bir ekmek alabilir miyim" dedi.

simitleri poşete doldurup, ekmek tezgahına geçtim. fiyatı sordu.

"3 lira ablacım" dedim. elini çantasına attı, gülümseyerek

"sana versem olur mu " dedi. 10 dakika kadar kitlendim beyler. mümin abi gelip su falan içirdi, o sıralarda kadın çıkıp gitmiş haberim dahi yok.

patron öğle namazına gidince, kasadan kadının verdiği bozuk paraları alıp, koklayarak üzerine boşaldım. rahmetli atatürkten sözlük yazarları önünde helallik istiyorum