beyler her hafta sonu yaptığım gibi dün sabah da kahvaltımı yapıp erken saatlerde resim kursuma gitmek için metrobüsün yolunu tuttum. hızlı adımlarla metrobüse giderken karnımda hafiften bir kabarma meydana geliyodu kabarma arttıkça ben daha hızlanıyordum pek dikkate almadım geçer dedim. GEÇMEDi.
uzun ve allahın belası bir metrobüs yolculuğundan sonra kursa giriş yaptım çay aldım karın ağrım geçsin diye oturdum çizim yapıyorum. kurstakiler de ne hikmetse anlaşmış gibi çıt çıkarmıyor. her neyse oturmuş el çiziyoruz, eski otuzbircilerden olduğum için de el konusunda gayet bilgiliyim usta ellerle çiziyorum.
her neyse ben çizerken bağırsaklarımın içinden de biri beni çiziyor sanki amk. karnım guruldamaya başladı hafiften işte o an beynimde tehlike çanları çalmaya başladı. aklıma bu sabah tuvalete gitmediğim geldi ve koca bir hasgibtir çektim. sesli düşünmüşüm heralde çünkü yandaki kızlar bana bakarak güldü noldu filan diyo millet. ben de bişey yok ya kalemin ucu kırılıdı felan diyorum. ama bağırsaklarım sanki yerinden çıkacak öyle böyle bi ağrı var. çayı çöpe atma bahanesi aklıma geldi çöpün yanına gittim çöpün yanında da bi çocuk oturuyo sessiz sakin bişey benim oraya niye gittiğimden de habersizdi büyük ihtimalle ve birazdan başına geleceklerden :D
çöpü attım tam atarken de asıl bombayı attım beyler ama ne bomba fıssssss diye bi ses çıktı makatımdan.
bağırsaklarımdaki küçülmeyi hissedebiliyordum başarmıştım hiç ses çıkarmadan içimdeki kötülüklerden kurtulmuştum gözlerimin içindeki gülmeyi sürdürerek yerime oturdum çizimime devam ediyorum sakin sakin ama birazdan olacaklara da içinden şeytani gülüşler yapıyorum. çok geçmeden milletten bi üfleme yükselmeye başladı tüm kurs çocuğa bakarak naptın ali sıçtın mı amk diyordu. çocuk ta garibim utanmış bi şekide ben yapmadım amk saçmalamayın lan filan diye toparlamaya çalışıyordu ben de içimden gülerek camları açtım olm amk senin ya diyerek oturdum tekrar yerime.
ama Allah görmüş belamı vermek için gerekli emri vermişti o anda karnımda tekrar bi acı hissettim ama gaz olmadığı bariz belliydi evet evet gaz olamazdı bu içerdeki maddenin yoğunluğuna bakarak katı bir halde olduğunu anlamıştım ve ikinci hasgibtiri çektim geçmeyecekti bu acı ben ne yapacağımı düşüne dururken arkadaşlar yanıma geldi ilk bi korktum ne oldu lan diye meğer yemek molasındaymışız hee iyi amk dedim kalktık gittik yemek yemeye o acıyla bi de yemek yedim dönüşte siz gidin gençler benim bi işim var diyerek ayrıldım arkadaşlardan. ne yapsam ne etsem derken aklıma bu adamlar nereye sıçacaklar videosundaki abi geldi hafif bi tebessüm ettim ve umumi tuvalet aramaya başladım en yakındaki camiye giriş yaptım yaşlı amcalara camiye girip tuvaleti sorduğumda yüzlerindeki ifadeden kendimi kafir gibi hissettim amk her neyse tuvaleti buldum kapısındaki 1 tl yazısının yanından geçerek o pis kokulu karanlık yere ilk adımımı attım.
beyler öyle böyle bi koku değil sanki morga girdik amk yemin ediyorum takum daha temizdir ordan.
kendime temizinden bi kabin seçerek ( en fazla ne kadar temiz olacaksa amk) kapıyı kitledim sıyırdım pantolonu
patırpatırpatırpatırpatırpatırpatır
aynen bu ses çıktı beyler yalan yok patır patır sıçmak deyimini gerçeğe uyarlayıp adeta bir gösteri yapıyordu bağırsaklarım. ama ne gösteri her patır da ben rahatlıyorum taklar her yere dağılırken ben ferahlıyorum hani böyle reklamlarda olur ya alttan klagib müzik girer ağır çekimde tuvalet kağıtları havada uçuşur. aynı o hesap işte.
bağırsağımdaki son kalan takuda kanalizasyonun serin sularına karıştırdıktan sonra yıkadım mabadı çıktım tuvaletten ama yüzümde garip bi gülümseme var amk gözlerimin önünde level atlama efekti dönüyo az önceki pis ortamdan eser yok adeta bir parti havasına bürünmüştü o küçük cami tuvaleti. ellerimi yıkadım fermuarımı çektim alttan artistik bir müzik çalarken tuvaletten ağır çekim çıkıyordum o sırada cebimden bir lirayı çıkardım tam kapıdaki dayıya verecem adamı yerinde göremedim sonra farkettim olayı adam ben içerdeyken bayılmış girdim içeri uyandırdım amcayı bi lirayı uzattım "senden gelecek para cehenneme gitsin amk çocu gibtir git gelme bi daha buraya" dedi.
ben hem bağırsaklarımdaki boşluğun verdiği rahatlıkla hem de bedavadan sıçmanın keyfiyle artık yeni bir insan olmuştum. tekrar kursa gittim hiç bir şey olmamış gibi makaraya devam ettim.