/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4 -5
    Otsukarcı bozkırın karanlığında atını rüzgara karşı sürer. iklimin sertliği onu etkilemez. istediği yere istedği zaman gider. atının biraz dinlenmesi için durur ve ateş yakar. o sırada bir kaplanın yanına geldiğini fark eder. lakin farketmesiyle kaplan hızlıca otskarcı'nın üzerine atlar. otsukarcı bıçağını kaplanın boynuna 7-8 defa saplar ve kaplan ölür.
    otsukarcı kaplanın kürkünü bıçağı ile ayırır ve etinin en dolgun kısmını yaktığı ateşte kızartmaya başlar. derken bir atlı yanına uğrar.
    (türk töresine göre bir yolcu yemek yiyenlerin yanından geçerken, attan inip onlarla birlikte yemelidir )

    -Beyim afiyet olsun.
    Otsukarcı: sağolasın. kımızın var mı?
    -var yiğidim.
    Otsukarcı: peki öyleyse bir çamçak ver ki etle beraber yiyip içelim.
    derken ikisi de karnını bir güzel doyurur. otsukarcı sohbet etmeye başlar.
    Otsukarcı: söyle bakalım nereye gidersin böyle?
    -Çin'e beyim.
    Otsukarcı: neden?
    - Çin'e gidiyorum, okuma yazma öğrenecegim.
    Otsukarcı: iyi git bakalım.
    -Okumak yazmak iyi diyorlar, cok altın veriyorlarmış bir metin için. bana bir harf öğretenin adamin 40 yıl kölesi olurum.
    Otsukarcı: bir harf öğretenin kölesi mi olursun?
    -evet beyim...
    Otsukarcı bu sözü duyar duymaz sinirlenir ve sinirli bir ses tonuyla;
    Otsukarcı: ulusun nedir?
    -Türküm.
    otsukarcı: ulan Türkten köle olur mu köpek?
    Otsukarcı sinirli bir şekilde bıçağını alır ve adımın elini aniden kaparak şu sözü der:
    TÜRKTEN KÖLE OLMAZ ! eğer ki okuma yazma öğrenmen seni köle yapacaksa bu ele ihtiyacın yok!
    der ve adamın elini keser. adam can havliyle kegib kolunun yanındaki bıçağı otsukarcıya saplamaya çalışır. lakin otsukarci daha çabuk hareket eder ve adamın kellesini keserek atının eyerindeki çengele asar.
    ···
   tümünü göster