güzel kardeşim kazanmak senin sığ bakış açından sayısal çoğunlukla alakalı bir durum. yalnız bizim için böyle değil.

benim için kazanmak/kaybetmek sadece istediğim kişilerin devleti yönetmesinden ibaret değil. hiçbir zaman da olmayacak.

üzülerek söylüyorum ki senin gibi kazandığını zanneden milyonlarca insan benim kazandığım ne maaşı, ne özgürlüğü, ne mental olgunluğu, ne edebiyat ve tarih bilgisini, ne de mutluluğu asla kazanamayacaklar.

50 yıldır doktorlar, mühendisler bu ülkede senin kazandılar zannettiklerinden hep daha mutlu ve inan bana sizin iyiliğiniz için sizden daha çok hevesliler. siz hala salaksanız, hala oy sayımında fazla çıkınca kazandık zannediyorsanız yapacak birşey yok.

biz kaybediyoruz kardeşim (: siz kazanın.

edit - ayrıca hiçbir zaman üstteki gibi sorulan sorulara :
- hayır kardeşim biz hrısızları desteklemiyoruz,
- hayır kardeşim 2 sene önce ak dediğimiz ne varsa şimdi züt demiyoruz

diyemeyeceksiniz. her gelen soruda siz cevap veremeyecek olmanın acısıyla bambaşka sorular soracaksınız karşı zannettiğiniz tarafa. benimse kardeşim üstteki gibi senin her soruna verilecek cevabım var.

aslında üzülen de, kaybeden de ve bunların hepsinin farkında olan da sizsiniz.

adam hala karşısındakini eleştiriyor demişsin (: kardeşim bak : dünyanın hiçbir yerinde iktidar yalakası salaklar yoktur. insanların doğru yönetim göstermesidir normal olan, göstermediğinde halk karşı çıkar bu kadar basit. ilerlemiş dünya sizin gibi asalak yandaşlardan arınmış durumda. halklar kimsenin zütünün kılı değil. izliyor ve sadece muhalefet etmesi gereken zamanda hooop kardeşim dur diyor.

ben sadece her seçimde oy kullanıyorum. bunun dışında oy verdiğim adamlar bile yönetse ülkeyi kesinlikle muhalif olurum. her zaman muhalefetim kardeşim anlıyor musun? zaten koca ülkeyi yönetmesi için seçilmiş adamların doğruyu yapmalarını çılgınca alkışlamam. kimse beni işimi yapınca alkışlamıyor. postacı posta getirince postacının zütünün kılı mı oluyorsun?

kime ne anlatıyoruz ki. he kardeşim he dünya lideri he.