/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 726.
    +1
    final bölümü panpalar!!!1!1!1!1!!!111bir!1

    burçak silahı bana doğru tuttu. ben korkuyla "burçak ne yapıyorsun sen?" dedim korkarak. burçak "ne yapıyor gibi gözüküyorum ha deathburn? senin canını yakacağım. üç kızı birden idare etmek demek... vay be. bizi resmen huur yaptın. her neyse seni burada sağ bırakmayacağım. çünkü polise gideceksin ve bizden şikayetçi olacaksın bunu biliyorum." dedi. ben korkarak ve yalvararak "burçak lütfen bırak beni gideyim. polise falan anlatmayacağım. yeter ki rahat bırak beni." dedim. burçak "kes ya kes! çocuk mu kandırıyorsun pekekent? senin canını almak bana dokunsa da kusura bakma bu sefer böyle bitecek deathburn." dedi. burçak silaha baktı ardından gözlerimin içine baktı. dudağıma bir öpücük kondurdu. "ölmeden önce beni hatırlaman için tatlım" dedi. ben pes etmiş bir şekilde "sen canisin. senden nefret ediyorum huur. seher'den de, su'dan da... hepinizden nefret ediyorum." dedim. burçak "aaa öyle deme ama deathburn. öbür tarafta su seni bekliyor." dedi dalga geçercesine bir biçimde. burçak tam silahı alnıma dayamaya başladı ve bende tam son dakikalarımı yaşadığımı düşünüyordum ki, birden bir ses geldi ve burçak korkmaya başladı. kapının önünde polis sirenleri çaldı. ardından içeri polisler girdi. burçak silahı alnıma tutarak "yaklaşmayın yoksa vururum" dedi. polis "teslim ol. başka çaren yok şuan" dedi. burçak "size yaklaşmayın dedim." dedi. polis "etrafın sarılı. kızım bırak o çocuğu. zor kullandırma." dedi. burçak yapacak bir şeyinin kalmadığını anladı ve mecburiyetten teslim oldu. polisler bunu tutukladılar ve arabaya bindirdiler. ardından polisler beni çözdüler ve evden çıktım. burçak'ın bindirildiği polis arabasının arkasındaki polis arabasında seheri gördüm. polisten onunla konuşmak için izin istedim ve kabul etti. seher ağlayarak "deathburn ben özür dilerim. böyle olsun istemedim. onları ben ihbar ettim." dedi. ben "peki niye bu kadar kötülükten sonra bu iyiliği yaptın ve olanlardan nasıl haberin oldu?" dedim. seher ağlamaya devam ederek "biz beraber işbirliği yapmıştık. fakat bilgisayarı alıp gittiklerinde ihanet ettiklerini anlamıştım. evden çıktığımda kaçmayı düşündüm fakat bir ses duydum. çaktırmadan içeri baktım. senin bayıldığını ve su ile burçak'ın seni sandalyeye bağladığını gördüm. su'nun elinde silah olması ve seni öldürmeye kalkmaları ile polise herşeyi itiraf ettim. polise ihbar ettim çünkü vicdanım sızladı ve ben sana gerçekten aşığım deathburn." dedi. ben kızarak "beni gerçekten sevseydin bunu yapmazdın." dedim. o sinir ile çektim gittim. çalınan bilgisayarımı geri aldım. tabi uğur abi de geri aldı. babamın harcamadığı halde borçlandıkları, seher ve burçak'ın hesabına girdi ve o sebeple hapis süreleri de uzadı. her ikisinin de 7 yıl hapis cezası var. o olaylardan sonra onları bir daha hiç görmedim. başlarına neler geldiğini dahi bilmiyordum. ama kesin bir şey vardı. ona hala aşıktım...

    hikayem bitti... okuyan, yorum yapan, şukulayan herkese teşekkürler...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster