birkaç yıl önce lise zamanımız 5 kişi birimizin evinde içip dertleşecez dağıtacaz diye sözleştik. ev ayarlandı alkol ayarlandı. o gece biralar tekila vodka am ne tak varsa ictik leş gibi olduk hepimiz. ev sahibi arkadaşımız fena sarhoş oldu ama salak salak herşeye gülmeye başladı. tv acıyoz gülüyor koltuğa oturuyoz gülüyor sinek uçsa evde kahkaha atacak amk salağı. ben tuvalete gidiyorum diye kalktı bu emekleyerek zor gitti. 15 dakika sonra geri geldi uyumasın diye sohbet ettirmeye calıştırdık ama sızdı koltukta. bu uyuduktan yaklaşık 45 dakika sonra evi bir tak kokusu aldı ama dayanılmaz derecede kokuyor. ilk başta anlamadık kim ossurdu falan derken baktık koku ev sahibinden geliyor. gittim tepikleyerek lan altına mı sıçtın naptın tak kokuyon dedim. cocuk cenaze gibi amk kıpırdamıyor tepki vermiyor. kaldırdık bunu banyoya yüzükoyun yatırıp eşofmanını indirdik. taklar zütüne yapışıp kurumuş bir saatte. duş başlığıyla su tuttuk cıkmıyor kuru tak zütüne yapışmış. alkollü kafayla da tiksinmedik bide arkadaşımız sonuçta öyle taklu taklu bırakılmaz. gittik içerden 2 kaşık aldık bir tane bin ben yapmam dedi. bir kişi su tutuyor züte iki kişi de kaşıkla takları kazıyoruz zütten. zar zor uğraşlarla cıkarttık. bir parça cıkmadı. ben denedim arkadaşım denedi cıkaramadık. en son giberim ya bu kadar temizledik bu da kalsın dedik. sabah uyandık cocuk zaten hatırlıyor az cok da biz anlattık böyle böyle ama bir parçası vücudunla bütünleşti dedik. gitti aynadan baktı geri geldi tepine tepine gülüyor. ne var lan dedik o tak değil zütümde ben var benim dedi. yüzsüz bin nasıl da hoşuna gitti benini tak sanmamız baya gülmüştü