sınıfa girdik daraldım biraz kapıya çıktım elimde zincir var sallıyorum bi aşağı bi yukarıi baktım koridorun basından bizim gib kafalı ertan geliyor. dedim hiç bulaşma gir sınıfa, arkamı döndüm sınıfa giricem hey diye bi ses duydum bu ertan dallamanın sesiydi. geri dönüp ne var lan dedim koşar adımlarla üstüme doğru geldi bu sefer kararlı ve gözü karaydı dıbına kodumun cocugunun düşünmeye fırsatım olmadı bana doğru at gibi koşan ertan üzerime atladı atlayacagını düşündüm hemen yere yattım bu gibtiğimin salağı yere yapıştı küt diye bi ses geldi. hemen ayaga kalktım bunu sırtı yere gelecek şekilde yatırdım derdin ne lan senin dedim beyzadan uzak dur demedim mi lan dedi, seni de giberim bana emir ettigin kuralı da giberim sen kimsin bana emir veriyosun lan dedim omzumda iki el gördüm beni geriye doğru çekti sırt üstü yere yapıstım ardından koridorda ki oğrenciler girdi araya. oğretmen geldi gene dıbına koyim bu cocuk yüzünden iflah olmayacaktım ben. noluyor lan gene dedi. ses cıkarmadım çocuk musunuz lan siz dedi hoca. sınıflara girin dedi bağırdı ertan arka arka yürüyerek işaret parmagını bi ileri bi geri sallayarak sen bittin demeye calısıyodu. bende undertaker misali baş parmagımı boğazımın etrafında döndürüp kellen gitti olom demek istedim ama yapmadım geçtim sınıfa sarpın yanına oturdum. derdin ne olm senin bu cocukla dedi. başladım en basından anlatmaya