/i/Devlet

  1. 126.
    0
    Beyler, bebeler, ergenler şu DHKP-C dediğiniz örgüt öyle cici bici, allı ballı gibi dışardan göründüğü gibi değil. Benim diyen bir gecede bilemedin bir haftada kendini üzerinde bombalarla eylem yapma hazırlığında bulur. Adamlar pgiboloji mühendisi piskoloji mimarı. sen farkında olmadan o beyinciğine yaptırmak istedikleri şeyi aşılayıverirler. Inception da rüya ya girerek fikir sokuyorlardı bunda direk ayıkken sokarlar anlamazsınız. Üniversiteler de örgüt sanat kolu olan Grup Yorum ile kendilerine bolca sempatizan toplayabilirler. Ve kişilik durumu çöküntüde olanlar kendini bunların içinde buluverir. ilk bir iki ay belki bir iki sene herşey çok iyi gibi gösterilir. ve bir bakmışsın dağ kadrosundasın. Ne dediğimi daha iyi anlamanız için fırsatınız varsa Serdar BAYRAKTUTAN isimli terörle mücadele polisinin kaleme aldığı "Anne Ben Geldim" isimli kitabını okuyun. Örgüt itirafçılarını bi dinleyin Hatta kitaptan bazı alıntılar yapayım size

    "Belime bir bomba saracak ve kendimi patlatmaya gidecektim. Bedenim parçalara ayrılacak;gövdem etrafa savrulacak ve belki de çevrede bulunan birçok masumun kanına girecektim... Daha iyi bir gelecek için yola çıkmışken, daha kötübir pisliğin içine düşmüştüm. "

    "Babam, kırsala gideceğimi nereden anlamıştı bilmiyorum ama beni karşısına alarak;'Oğlum, bir gün aklından bu ülkeye ihanet etme düşüncesi geçerse önce Çanakkale'ye git, şehit dedenin mezarını bul, ona bir fatiha oku, ondan sonra ne yaparsan yap,' demişti... "

    "insanları özgürleştireceğiz diye dağa çıkarttık ve hemen hepsinin hayatını söndürdük."

    "Şüphelendiğimiz bir köylüyü evinin içinde dipçiklerle döverken, bir çocuğun bizi izlediğini fark ettim. Babasıyla göz göze geldiler, bu onların son bakışmalarıydı.

    Kendime şu soruyu soruyorum: 'Halk için mücadele böyle mi olmalı?'"

    "insanlar ölüm orucunda iskelete dönüşmüşken, tıka basa yemek, onlar için sorun değildi.

    Gültepe'de dört insanın ölümüyle sonuçlanan olayda A.Tayfun Ö.'ün yaptığı yorum çok ilginçti:

    'Prestij kaybettik.' insanların ölmesi sorun değildi; ama kaybettiği prestij canını sıkıyordu... "

    Milyonlarca insanın hayatı terörden etkilendi. On binlerce masum insanın kanı akıtıldı. Binlerce genç insan ya terör örgütlerince öldürüldü ya da çeşitli yollarla kandırılarak birer katil haline getirildi... Ailelerinden, sevdiklerinden kopup bu örgütlere katılan gençlerin büyük çoğunluğu kısa süre sonra içine sürüklendikleri çıkmazı fark etse de, artık ne dönecekleri bir evleri ne de yeniden başlayacakları bir hayatları vardı...

    Hem bu çaresizliğe merhem olmak hem de terör örgütlerinin çözülmesini sağlamak amacıyla son yıllarda yeni yasal düzenlemelere gidildi. içinde bulunduğu çıkmazdan

    Kurtulmak isteyen insanlara imkânlar sağlandı. insanların hangi koşullarda bu örgütlere katıldığı ve hangi şartlarda buralarda yer almaya devam ettiği konusunda fikir edinildi.

    Terör örgütü, ne kötü muameleden ne de işkenceden korkuyor.

    Onu korkutan tek bir şey var: diyalog kurmak!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster