/i/Asosyalizm

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +7 -1
    özet: uzun yazı okumayanlar için özet geçeyim hemen; yazıları anlar ve uygularsanız motivasyon+özgüven kazanır ve sosyal fobi varsa onu yener eskiye göre çok daha fazla mutlu bir hayat sürersiniz.

    Burayı çok seviyorum. inci sözlük müthiş bir zeka ve bilgi kaynağı. sizler için tekrar hizmet vermek benim için müthiş zevk verici bir şey panpalar. her ne kadar 20 yaş altı huur çocuklarını sevmesemde bende bir zamanlar liseliydim bu yüzden onlarda faydalanabilir. başlığı cügüleyenleri 20 yaş altı olarak baz alacağım bakalım kaç eksi gelecek yaş ortalamasınıda tespit etmiş olacağım : )

    1) itle yatan bitle kalkar

    Bu atasözü, insanın çevresel faktörlerden ciddi şekilde etkilendiğini ve zamanla o faktörlere ayak uydurmaya başladığını ortaya koyar.
    yani çevreni değiştirerek kendini değiştireceksin.

    3 sene evvel broşür dağıtım işine girdiğimde iletişimimin ne kadar berbat olduğunu anlamıştım. oysa bu işi 3 senedir yapan, yani hergün sabah saat 10 dan akşam 6 ya kadar sokakta taksimde çalışan arkadaşımı görmeliydiniz. genç yaşlı kadın erkek herkesle o kadar iyi iletişim kuruyordu ki 10 saniyede sanki 40 yıllık arkadaşlarıymış gibi samimi olup gülücükler saçıyordu insanlar. bu adamın fiziksel özellikleri 175 boylarında zayıf ve salaş giyimli bir çocuktu. çok mutluydu. baya etkilenmiştim çocuktan ve özgüvenim düşmüştü. işe ilk başladığında züğürt ağa filminde şener şenin domates satmaya çalışırken çekinmesi gibi bir durum yaşadığını söylemişti.

    ben ise broşürü şöyle mi uzatsam, acaba ne düşünüyor insanlar benim hakkımda, şuan bir sürü insan beni izliyor mal gibi ayakta dikiliyorum gibi bir sürü şey geçiyordu içimden. sosyal fobinin allahı vardı bende. bütün gün kafamın içinde öyle bir savaş veriyordum ki akşama hastalanıyordum.

    bu adamla birlikte yanyana broşür dağıtırken geçirdiğim 1 ayın sonunda hayvani derecede girişken, rahat ve konuşmayı bilen biri olmuştum. yanımdan geçen kızlara yaklaşıp sanki uzaktaki birşeyi görmeye çalışıyormuş gibi gözlerimi kısarak pardon ya seni nerden tanıyorum gibi buna benzer yaklaşımlarda bulunuyordum. 15 yaşındaki kızlara, 20 yaşındaki kızlara, 30 lu yaşındaki kadınlara teyzelere, liseli binlere dayılara herkesle böyle konuşuyor iki dk da muhabbet kuruyordum tabi tersleyende oluyordu ama artık o kadar rahattım ki 3 saniye sonra unutuyordum.

    özetle: girişken ve sosyal olan birkaç arkadaşınızla vakit geçirin. ister istemez onlardan davranış kalıplarını alacaksınız ve tekrar etmeye başlayacaksınız. insan çevresine uyum sağlar, çevresi değişen insanın yapısıda değişir.

    not: lütfen kancık insanları seçmeyin, mümkünse düzgün insanlar olsun. benim bu bahsettiğim arkadaşım o zamanlar namaz kılıyordu çok iyi bir çocuktu.

    özetin özeti: insanlarla iletişim halinde olacağın bir işe gir.

    2) Farkındalık

    ben şuanda kendine güven ve iletişim bakımından gerçekten başarılı ve harika bir durumda olsamda bazen sorumluluk almaktan korktuğum anlar olmuyor değil. özgüvenim bir anlığına düşer ve içten içe kendimi yetersiz hissederim ama bunun neden böyle olduğunu bilirim. buna "özfarkındalık" denir.

    Örneğin islam'daki: "Kendini bilen Rabb'ini bilir." anlayışı da Sokrates'in: "Kendini bil." sözü de kişinin bireysel farkındalığı ile ilgilidir.

    Peki, bireysel farkındalığın sosyal fobi tedavisine katkısı nedir?

    Şöyle ki: Birçok sosyal fobik, kendi rahatsızlığının farkında bile değildir. Hatta araştırmalara göre, sosyal fobi hastalarının bir kısmı bu durumun farkına bile varamadan göçüp gidiyorlar.

    Bu noktada kişi, toplum içine girdiğinde ciddi bir rahatsızlık hissettiğini fark eder; ama bu durumun aşırı utangaçlık olduğunu zanneder. Dolayısıyla da işin tedavi boyutuyla hiç ilgilenmez.

    Ayrıca özfarkındalık, insanın içindeki sanal duyguların ne kadar yapay ve gereksiz olduğunu görmesini de sağlar.

    yani kendinizi her yetersiz, korkar, umutsuz, çekingen, karamsar, özgüvensiz vesayre hissettiğinizde bunun yalan olduğunu her insanın yaşadığını ve sizinde şuan bunu yaşamanızın sebepleri olduğunu bilin.

    hatırlayın ki; özgüvensiz olmanızın sebebi yaşadığınız olumsuz yaşam deneyimleri ve bazende zararsız bir yaşam deneyimini içsel olarak yanlış yorumlamanızdan kaynaklanır.

    yani bazen tamam gerçekten yaşadığınız deneyim olumsuzdur ama bazende ortada fol yok yumurta yokken siz onu içsel olarak yanlış alırsınız mallık işte.

    özet: ne zaman iç sesiniz size yapamazsın, rezil olursun, yetersizsin taksun püsürsün dediğinde kendinize şunu söyleyin; Ne pahasına olursa olsun, bunu yapacağım. Sen, yalancının tekisin!"

    3)Bilginin gücü

    Bilgisizlik, doğrudan doğruya sosyal fobiye sebebiyet vermese de bu rahatsızlığı tetikleyen ve besleyen unsurlardan biri olarak görülebilir.

    Bir konuda bilgisi olan sosyal fobik kişilerin, o konuda bilgisi olmayan sosyal fobiklere nazaran daha girişken ve atik olduğunu görebiliriz.

    Bu bağlamda, bilgi birikimi ve kültürün gücünü çok rahat bir şekilde görebiliriz. Donanımını arttıran kişi, ister istemez atılgan olmaya başlar; çünkü bilgi güçtür.

    özet: okulu olanlar için bu madde zordur zaten başları derslerle belada. ama her ortamda her konu hakkında iki kelam edebilmek istiyorsanız her 2 ay bir konuyu derinlemesine araştırın, aklınıza takılan yerlerde sorular sorun ve bu soruları not defterinize kaydedin. sonra bu soruların cevaplarını arayın en sonunda konuyla ilgili yorumunuzu bilgisayarda metin belgesine açın yazın. her 2 ay bir konuda ustalaşırcasına deli gibi araştırın.

    bu size hem kız ortamlarında olsun hem iş ortamında hem kendi arkaşlarınızla ve ailenizin yanında olsun gerçekten itibar sağlar.

    örnek konular; insanlar hayatları boyunca milyonlar satmış kitpları okurlar ama yazılmış en sağlam, en gizemli en merak uyandıran kitapları bir kere bile okumazlar örneğin; kuran, incil, tevrat vs.

    başka; ufolar
    başka; illüminati
    başka; new age akımı (bu üçü zaten hep siyonistlerin elinden çıkma hep aynı yere varıyor)
    başka; tarih
    başka; siyaset
    böyle uzar gider kafanıza göre belirleyin.

    4)olumlu düşünmek

    Sosyal fobi rahatsızlığı olanların genel eğilimi, her durumun ve olayın olumsuz ve itici yönüne odaklanmak ve bu şekilde özgüven ekgibliğine bir tuğla daha koymak şeklindedir.

    En basitinden, her konuşmanın ve onu takip eden gülümsemenin kendi haklarında olduğu izlenimi ve düşüncesi, en bilinen ve en çok yaşanan durumdur.

    Bu durum, sosyal fobi rahatsızlığına maruz kalan kişinin, kendini hep olumsuz yönleriyle değerlendirmesi sebebiyledir. işte bu noktada, kendi kendimize karşı insaflı olmalı ve daha objektif bir bakış açısıyla olumlu yönlerimizi de masaya yatırmalıyız.

    şu yazımı buldum geçmişte yazmışım inceleyin; http://www.incisozluk.com.tr/e/164604243/

    yani bunu milyon defa milyon şekilde duymuşsunuzdur olumlu olun olumlu olun diye ama hiç bi kere bile denemediniz buna eminim. bundan sonra deneyin.

    5)son olarak bunu ciddiye alın. hayatınızı zehreden bu probleme karşı duyarsız kalmayın. bu gereksiz bir konu değil.

    to be continued...
    ···
   tümünü göster