1. 26.
    +1
    Üniversite 1. sınıfta hukuk öğrencisiyim. Şu ana kadar 4 ayda yaptığım tekrarlar ve dersler beni çok yordu. Üstelik daha yolun başındayım. Çok daha fazla zorlanacağım ileride, biliyorum. Üniversiteme ve bölümüme girebilmek eşek gibi çalıştım, çok yüksek bir sıralama yaptım ve bulunduğum noktaya geldim. insanlar ileride daha iyi bir hayatları olsunlar diye bu kadar çalışıp didiniyorlar diye düşünürdüm. Bense daha çok hırpalanmak için çalışmışım meğer. Aldığım puanla rezil olmuşum.

    isteyerek okumuyorum. Hukuk bölümünü sevmiyorum. Sıkıcı. Ama bir idealim de yok. Zaten idealler karın doyurmuyor. Hukukta çok para var, bu etrafımdaki herkesi ikna etmek için yeterli bir mazeret. Hukukta olmayan şeyleri söyleyeyim: saadet, huzur, refah, iyimserlik, iyi niyet. Hayatım boyunca öğrendiğim bilgilerin canımı sıktığına hiç tanık olmamıştım. Severdim yeni şeyler öğrenmeyi. Ama hukukta öğrendiğim şeylerden bunalıyorum.

    Her neyse, durum bu. Tam olgunlaşma noktasında olduğum için çok zorlanıyorum. Olgunlaşma dediğin şey, hayatın çirkin olduğunu anlamak sanırım. ilk başladığında çok güzel gelen ama oynadıkça seni sıkan ve taktan olduğunu düşündüren oyunlar gibi. işte oyunun taktan olduğunu düşündüğün o anda olgunlaşmış oluyorsun.

    Hayata bak, iki seçeneğin var: ya tembellik edip şimdi mutlu ol, gelecekte mutsuz ol, ya da şimdi köpek gibi çalışıp mutsuz ol, gelecekte ne olacağın allah kerim. Farklı kurumlara geçtikçe hep daha az çalışacağımı ve daha çok keyif yapacağımı düşünmüştüm. Örneğin liseye geçerken ortaokula göre, üniversiteye geçerken de liseye göre daha rahat ve huzurlu olacağımı düşünmüştüm. Hayat bir oyundaki bölümler gibidir: Rakam arttıkça zorlaşır. Şimdi kendimden büyüklere bakıyorum da, hepsi eski yıllara dönmek istiyorlar, yaşlandıkları her saniye onlara batıyor, hayatın git gide zorlaştığının onlar da farkındalar, bu onları kahrediyor.

    Bu yaşadığım hayat bana çok anlamsız geliyor. ileride daha çok gibilmem için şimdi kendimi daha çok gibtirmem gereken bir sistem bu. Bu ne iğrenç bir dünya. içgüdülerimizle, arzu ve isteklerimizle yaşayamadığımız bir dünya. Modern zamanın köleleriyiz beyler ve harunlar.

    Bu internet ve globalleşme çağın en büyük zehiri beyler. Algısı zayıf, perspektifi dar insanları yönlendirmek ve onları yönetmek daha kolaydır. Eğer sen yönetmek istediğin insana sonsuz miktarda bilgiye ulaşma imkanı verirsen, onu yine yönetirsin ama bu iki taraf için de zorlu ve acı dolu olur. Köpeğe kanlı et verirsen özünü hatırlamaya başlar ve saldırganlaşır, onu yine eğitirsin ama ikiniz için de çok daha zor olur.

    Neyse beyler, sonuç olarak derdim sanki birkaç defa daha yaşayacakmışım gibi, hayatımın değersiz görülmesi ve hayatımı kendi ellerimle çöpe dökmemin benden istenmesi. Ulan bir kere geliyoruz şu dünyaya. Ölürken gözüm açık gidecek beyler. Ölürken bile huzura kavuyşamayacağım. Onca senenin aslında bomboş geçtiğini bilmek, istediğim şeyleri yapamamanın verdiği burukluk... Ölürken içim rahat gönlüm ferah olmayacak. Bir hiç uğruna harcadığım hayatımın özlemiyle ölmüş olacağım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      ne dolmuşsun amk yaz arada
      ···
    2. 2.
      0
      Yazdıkça saçmalıyorum ne yazayım. Ruh halim ortada bu kafayla ne yazsam kafa açıyor
      ···
   tümünü göster