alintidir.
ilk canlılar, tek hücreliydi. Takiben çok hücreli olmaya başladılar.

Dişi/erkek dediğin vaziyet, gen transferi denen bir olaydır. iki farklı bireyin farklı genleri, yani mutasyonlar bu şekilde bir araya gelirler. ilk canlılar olan tek hücreliler gen transferlerini somatik molekülleri transfer ederek yaparlar. Bu işlem Tip II ve Tip III gen transfer mekanizmaları ile yürür.

Gen transfer mekanizması, mutasyonları yaygınlaştırıp kaynaştırarak canlının doğal seleksiyona karşı daha kolay evrim geçirip hayatta kalma şansını artırır.

Çok hücrelileşme sürecinde bu gen transfer mekanizması korunur. Çünkü evrimsel avantajı son derece yüksektir. Bunu takiben, ilk çok hücrelilerde kromozom yapısı ortaya çıkar. Bu da kromozom boyunca gen transferi denen kavramı getirir. işte dişi ve erkeği yada diğer cinsi belirleyen bu kromozomlardır.

ilkel çok hücrelilerde, dişi ve erkeği belirleyen kromozomal farklar bulunmaz. Bunlar aynı zamanda hem dişi, hemde erkektir. Fakat, bazı kromozomlar küçülüp y üretilebilir, üreyebilir olmaya başlar. Y kromozomunun ortaya çıkış böyledir. Kromozom gereksiz yüklerinden arınarak bolca üretilebilir olur. Bu ise üreme avantajı demektir. Bunu sağlayan küçük kromozomlar erkek ve spermi belirler. Elbette ki bu ekgib kromozomların ekgib kısmını karşılayacak gen düzeni hala var olmak zorundadır ve bu dişideki kromozomdan gelir.

Bu mekanizma ilkel canlılarda hem dişi hemde erkek olmakla sonuçlanır. Örneğin deniz tavşanları hem dişi hem erkektir. Tren gibi dizilirler, herkes önündekine sokarken arkasındakini şeyini de yer senin anlayacağın. Bu esnada yayılan hormonlar (feromon) civarda ne kadar deniz tavşanı varsa toplar başına. Gelen toplu cikse önden veya arkadan neresi denk gelirse oradan katılır.

Yollanan

Dizi uzadıkça, feromonlar dizinin uçlarındakini yakına çeker. Sonuçta belli bir boya ulaşan dizi kapanır ve bir halka olur. Halka şeklinde günlerce arkadan vurdurup önden mala vurarak cikse devam ederler.

Salyangozlar ise daha farklıdır. iki salyangoz karşı karşıya gelince amansız bir yarış başlar. Şeyi daha önce çıkan, sertleşen (kemik gibidir, iğneye benzer) karşısındakinin derisini delip spermlerini içine boşaltır. Böylece atik davranan işi beceren olur. Velakin diğeri spermleri beğenmezse, onları sindirim sistemine yollayıverir. Kısaca, salyangozlar cinsiyetsizdir, hem erkek, hemde dişidirler.

Sperm üretmek kolay ve ötesi zahmeti olmadığı için, dişi erkek ayrımının daha fazla olması evrimsel avantaj sağlar. Bu şekilde daha çok mutasyon daha az bireyle elde edilebilir. Erkeklerin fazlasına gerek kalmaz. Onlarda başka işlere hizmet edebilir böylece. Sonuçta, ilk sürüleşme faaliyetleri ile birlikte erkek dişi ayrımı kesin olarak ortaya çıkar. Bu dönem daha omurgalıl bile değilken yaşanmış bir durumdur.

Bu yarısı erkek, yarısı dişi olan bireyler, evrimlerini sürdürür ve biz gibi erkek ve dişisi olan bireyler olarak taa bu günlere ve türlere gelinir.