Lise son o zamanlar okul-ev arasında gidip geliyoruz. Ötobüse binmiştim eve dönücem evin boş olduğunu biliyorum tabi. 31 çekmenin hayalini kuruyorum. Tam o sırada taytlı spor sütyenli bir kadın elinde su şişesi diğer elinde son model telefonu. Söylemeyi unutmuşum bende koltukta oturuyorum. Geldi bu başımın ucunda dikeliyor elleride dolu olduğundan bir yere tutunmamış. Ben çaktırmadan bakıyorum ki eve malzeme çıksın. O an geldi ki otobüs şoförüne hem teşekkür ettim hemde bela okudum. Fren yaptı ve bu kadın direk gibime kapaklandı. Tarif edilemez bir zevk aldım. Çünkü kumaş pantolonunun içindeki gibime bir kız kafa attı yani. Ama sonra olanlar oldu. Bu sürtük kalkarken nasıl olduysa artık gibimi dikeltmiş. Benimki de ufak değil ki saklıyım bana özür dilemesiyle bir kafasını aşağı eğdirince malafatı görmüş. Tabi bu olaylar olurken benim haberim yok gibimin kalktığından. Ağzıma su şisesiyle vurmaya başladı bir yandan da terbiyesiz diye çığlık atıyordu. Otobüsten nasıl kaçtığımı anlayamadım. Otobüsten indim ama koşmaya devam ediyorum. En son yoruldum dizlerimden destek almak için eğilince malafatı gördüm ve herşeyi anladım o an. Boşu boşunada otobüse para verdik. 2 kilometre yolu yürüyerek gitmek zorunda kaldım.