/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +3
    şeyi söylüyorum. 4 yıl önce önlisans kazanmıştım, başımdan geçen iki olayı anlatıcam.

    ikinci yılımda, 1 ve 2. yarıyıl olmak üzere iki tane proje alacaktık. projenin içeriğini ve maliyet açısından kişi sayısını bölüm başkanı olan hoca belirliyordu. biz, üç kişi yaklaşık 150 tl maliyeti olan bir projeyi yapmak üzere çalışmalarımıza başlamıştık. o sıralarda paraya sıkışmıştım ve ailem bana 2 hafta sonra gönderebileceğini söylemişti. bende bunu diğer arkadaşlarıma söyledim ve iki hafta sonra projeye başlamak için karar aldık. zaten diğer arkadaşımda sıkışıktı, problem olmamıştı onun için de ama üçüncü kişi tam bir huur çocuğu olduğundan, parasının yettiği kadarıyla projeye başlamış hatta baya bir ilerleme kaydetmişti ve bizim bundan haberimiz dahi yoktu. 2 hafta sonra para elime geçtiğinde, ihtiyacımız olan malzemeleri temin etmek için arkadaşımla istanbulda iş hanına gitmiştik. orada bütün hepsini bulamasakta, ihtiyacımız olan şeylerin çoğunu almıştık. bu sırada da oç ile telefonda da görüşüyorduk işte bunları bulabildik aldık çoğunu falan. çocukta hiç ses etmeden tamam diyordu bunlara. ne zaman başlıyıcaz derken araya vizeler girdi, 2 hafta böyle geçmişti. sınavlardan sonra bölüm hocası bizi yanına çağırdı diğer arkadaşımla beraber. içeri girdik, oç de orada oturup pişkin pişkin bakıyor bize.

    hoca: oç nin söylediğine göre projeye hiç yardım etmiyor muşsunuz?

    oç, projenin büyük bir kısmını bitirmiş ve yaptığı şeyleri yanında getirmişti.

    ben: hocam, oç bize haber vermedi.

    oç: yalan söylüyor, ben size 1 aydır söylüyorum dinlemiyorsunuz beni.

    hoca: tamam oç sen git.

    ardından elimizde kalan süre içerisinde bizden, yeni bir proje bulmamızı ve yapmamızı istedi. harcadığımız paraları da söylemiyorum bile.

    ikinci yarıyılda, bu sefer oç yok, ikimiz proje aldık. önceki gibi sıkıntımız olmamıştı ama, bir kutuya ihtiyacımız olmuştu. kutuyu benim arkadaş, sanayide bulduğu bir marangoza yaptıracağını söylemişti. tamam dedim ben ölçülerini alayım sana söylerim ona göre yapsın. olum ortalama bi kutu işte, ortasında delik olmayacak mıydı? dedi. evet dedim, tamam hallettim ben dedi. lan diyorum neyini hallettin? sen merak etme akşama doğru buluşalım seni zütüreyim oraya dedi. iyi dedim hadi bakalım. akşam oldu buluştuk, marangoz dayının yanına gittik. adamın yaptığı kutu transparan dı, plastik bir malzemeden yapmış ve kaliteli diyordu. ölçüsünü vermediğim halde, ortasına bir de delik açmış kocaman. bir kutuya bakıyorum bir de arkadaşa. dedim ne kadar istiyorsun buna? 50 lira demezmi. tamam abi yarın gelir alırız dedim.

    kafasını gibtiğimin salağı. 50 lira nedir lan? bulmuş gerizekalı bir çocuğu, geçiriyor da geçiriyor. oradan çıktık, gel dedim gidiyoruz. bulduğum bi toptancıya girdik. 5 liraya aynı boyutlarda plastik kutu aldık, ölçtüm deldim ortasını. sonra dedim buna gibtir git, ben gerisini tamamlarım. gittim eve 1 günde bitirdim hocaya teslim ettim. devreye özel yapım ac/dc converter lazımdı, türkiyede de bu devredeki bir malzemenin olmadığını öğrendim, yani çalışmayacaktı. çalışmıyordu amk mun şeyi. mecbur bu şekilde hocaya zütürdük. hoca bunu kabul etmedi, gib kafalı doçent. ne yapcaz ne edicez derken, 2 gün süre verdi bize. gittim bastım parayı hazır elektronik devre aldım. giberim dedim kutusunu, estetiğini. 9v luk pil ile birlikte, hazırladığım gibindirik dosyayı lap diye koydum adamın önüne. adam bi bana baktı, bir de önündeki zımbırtıya. ardından bana dönüp; çalışıyor mu bare? dedi. ayıpsınız hocam dedim, parmağımı sensöre zütürüyorum, tık tık röle atıyor led yanıyor voltaj çıkışı veriyor falan. tamam lan gidin dedi, geçer not verdi.

    özet: arkadaşlarınızı iyi seçin beyler.
    ···
   tümünü göster