/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +5 -1
    part11
    Dışarı baktığımda denizin ortasına dikilmiş büyük bi haç gördüm. Haçın üstünde bi adam çıplak şekilde çarmıha gerilmişti. Boynu öne eğik ve karnı yarılmıştı. Saçları yüz hatlarını ,gözlerini ve burnunu kapatıyor, ayak baş parmaklarından denize kan damlıyordu. Haçın etrafındaki aydınlatma sistemi özenle tasarlanmış gibiydi. Dört taraftaki lambalardan ve binadan haça ışık geliyor, denizin üzerinde 5 tane haçın ayrı gölgesi oluşuyordu. denizin içine ,haça kadar giden, tahta iskele gölgeler ile beraber bir altıgen yıldız oluşturuyordu .Altıgenin hristiyanlıkla ne alakası var diye düşündüm içimden. Hiç mantıklı gelmiyordu. Haçın üsündeki kanlar bu adamın burada çarmıha gerilen ilk kişi olmadığını fısıldıyordu kulağıma. Charlie dedikleri adam bu olmalıydı. Merti tebrik etim doğrusu ,iyi iş çıkarmıştı, fakat bu gece bu zindan adasından çıkabilecek miydi. Aslan sürüsünün içinden geçen ceylan misali,av olacaktı belki de.Bu gece olmasını istediğim son şey buydu. Düşüncelere dalmışken arkamdan gelen sesle irkildim. Derinden hırıltılı gelen bu ses ihtiyarın sesiydi. Kitabı yüksek sesle okuyordu "baba".Dar açıdan kitabın kapağında gördüğüm "holy bible" yazısı bana bunun incil olduğunu anlatıyordu.Bir salavat çek dedim kendi kendime.Bu tapınakta yapayalnız hissettim bi an.Allahım bana yardım et diyebildim. Salavat çektim. Kendime geldim. Normalde dinime çok bağlı biri değildim, namaz kılmıyor, oruç tutmuyordum.Ve birzaman öne zina işlemiştim.Ama salavatın anldıbını biliyordum. Böyle ruhani bir ortamda iyi gelir diye düşünmüştüm. Herneyse dedim sessizce ve koltuğa oturdum. Salonun ortasındaki isa heykeli dikkatimi çekmişti. Yaşlı adam hızla okumayı sürdürüyordu. ihtiyarın bıyıklarındaki hafif sarılık, adamın sigara içtiğine işaretti.Sol solundaki kırmızı gül dövmesinin arasında saklanmış eski gibi görünen iğne delikleri adamın eskiden bağımlı olduğunu anlatıyordu. Oval salonun kapıya yakın sol tarafında bir şömine vardı.Bu sıcak yaz akşamında sönük olan şöminenin önündeki koltuğun üstüneki ,4 kat aşağıdaki havalandırma borusuyla aynı boyutta olan bir havalandırma borusu vardı. Birbirlerinin uzantısılardı,en azından öyle umuyordum. Aklımdan şimdiden kaçış planları kuruyordum. Adam incili elinden bıraktı,"yoruldun,aç olmalısın oğul, birşeyler yemek ister misin?"..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devam devam
      ···
   tümünü göster