Akşam yemeği için Yelda dışarıdan yemek söylemişti. Yemeği beklerken sigaralarımızı yaktığımız sırada kapı zili çaldı. Zili çalan kişi ebruydu. Yelda hemen üstüne birşeyler alarak kapıyı açmış ebruyu başından salmaya çalışıyordu. Bu arada ben kapı açılmadan yatak odasına çoktan geçmiş yatağın üzerinde oturmuş konuşulanlara kulak veriyordum. Ebruya annesinin yanında olduğunu ve yemek yiyip hemen yatacağını belirten Yelda çok geçmeden göndermişti ebruyu. Biraz zaman sonra söylediğimiz yemekler geldi ve oturduk masaya. Yelda hala üzerindekileri çıkarmamıştı. Ben ise hala boxerla oturuyordum. Yemeklerimizi yedikten sonra yelda türk kahvelerini hazırlamıştı ve sigara eşliğinde yudumlamaya başlamıştık kahvelerimizi. Dvd'ye adını hatırlayamadığım bir film koyup çerez kola vs. eşliğinde izlemeye başlamıştık. Geç saatlere kadar oturduk, uzandık, sarıldık. Saat 01:40'ı gösterirken Yeldaya baktığımda uykuya dalmıştı bile. Usulca uykusundan uyandırıp yatak odasına zütürmüştüm aşkımı. Üzerindekileri çıkartıp yatağa uzandırmıştım kendi ellerimle.