/i/Tespit

  1. 1.
    +121 -5
    fakir ama elinden geldigince her dilegimizi yerine yetiren anne ve babalarimiz icin buyuduk ve onlara yardimci olmayi boynumuzun borcu bildik.

    calistik, kovulduk, yeniden is bulduk, bu sefer de kovulmayalim diye egildik, yalakalik yaptik, sahsiyetsizlestik.

    ustelik basarili bile gorulmedik. sadece siradan bir calisandik. on yillarca her sabah ayni saatte uyanip, her aksam ayni saatte uyuyacaktik.

    devrim yapmak istedik. ahlaksiz gorulmeyi goze aldik. risk budur dedik. risk gercekten de buydu.

    her seyimizi kaybettik. herkesi kaybettik. yapayalniz kaldik. bu sefer sahsiyetsizlesmedik. kendimizi gerceklestirdik. yalnizligi ovduk. deliligi ovduk. aylakligi ovduk. caylakligi ovduk.

    amatorduk. icgudulerimizi dinledik. gercek kimligimizi bulmaya calistik. yaptigimiz sucmus. cezamizi cektik.

    lanetlendik.

    lanetlenmeyenler geberdi. lanetlenenler de geberdi. geride hic kimse, hicbir sey birakmadi. geride kalanlar bir seyler mirildandi: lanetliydi dediler, lanetli degildi dediler. guzel insanlar hakkinda, guzel seyler; cirkin insanlar hakkinda cirkin seyler soylediler.

    donup baktik. ne lanetlenip olenlere bir zarari oldu arkalarindan saydirilan kufurlerin, ne lanetlenmeyip olenlere bir faydasi oldu arkalarindan yakilan agitlarin.

    hicbir degeri yoktu serefin ve onurun. sahsiyetin ve sahsiyetsizligin. paranin ve pulun. kralin ve kulun.

    kapana kistirilmis, tuzaga dusurulmus, dunyaya firlatilmistik.

    ne fakir ailelerin cocuklari mutluydu, ne de zengin ailelerin. hicbirini anlayamiyorduk. hicbirini anlayamazdik.

    ne fakir ailelerin cocuklarini tatmin edebiliyorduk, ne de zengin ailelerin cocuklarini. hic kimseyi doyuramiyorduk. hic kimseyi doyuramadik.

    herkes hakliydi kendince. herkesin yaptigi herhangi bir sey icin kendince bir nedeni vardi. hic kimseyi kinayamiyorduk cunku hakikaten de her biri hakli oldugunu dusunuyordu ve gerceklestirdigi seyi olumune savunuyordu. yanlis oldugunu anlamak buyuk bir hayal kirikligi yaratiyordu. hayal kirikliklari asiri korkunctu. hayal kirikliklari bunalimlara surukluyordu. hic kimse bunalima girmek istemiyordu. herkes kendi hakkini savunuyordu.

    bazi toplumlarda yanlis gorulenlerin, bazi toplumlarda dogru gorulmesi bile bunun en buyuk kanitiydi. onlarca yasli basli insanlar bir araya gelmis ve idamin dogru oldugunu savunmustu. savunmakla kalmamis, buna inanmisti. inanmakla kalmamis bunu yasalastirmis, yasalastirmakla kalmamis bunu uygulamisti.

    onlarca yasli basli insanlar bir araya gelmis ve idamin kabul edilemez oldugunu savunmustu. savunmakla kalmamis, buna inanmisti. inanmakla kalmamis bunu yasalastirmis, yasalastirmakla kalmamis bunu uygulamisti.

    onlarca yasli basli insanlar bir araya gelmis ve cocuklarla sevismenin normal oldugunu savunmustu. savunmakla kalmamis, buna yurekten inanmisti. inanmakla kalmamis bunu yasalastirmis, yasalastirmakla kalmamis bunu yasamisti.

    onlarca yasli basli insanlar bir araya gelmis ve cocuklarla sevismenin normal olmadigini savunmustu. savunmakla kalmamis, buna yurekten inanmisti. inanmakla kalmamis bunu yasaklamis, yasaklamakla kalmamis bunu yasayanlari bulup agir cezalar vermisti: hapse tikamisti, idam etmisti.

    ve her bir onlarca insan aslinda on milyonlarca insandi. ve her bir on milyonlarca insanlik gruplarin onderleri, liderleri, filozoflari, bilim adamlari vardi. ve her bir grup, topluluk hakli olduklarindan zerre kusku duymuyordu.

    ve sonra biri cikti dedi ki butun dunya kainatta sadece bir toz tanesi. ve butun o toplumlar, tartismalar, inanclar, imanlar, kurallar, cezalar, cezalandiranlar, ceza cekenler toz bile degillermis. herkes cok korktu. hepimiz cok korktuk. sonra unuttuk. sonra isimize geri donduk. basimizi onumuze egip kavgamiza devam ettik. ekmek kavgamiza, hak kavgamiza, adalet kavgamiza. her birimizin ekmegi, bir baskamizin midesindeydi. her birimizin talep ettigi hak, bir baskamiza karsi haksizlikti.

    hepimiz esittik. herkes ayni miktarda dogruydu. herkes esit miktarda yanlisti. her sey anlamli oldugunu iddia ediyordu ve boylece her sey anlamsizlasiyordu. hicbir sey gercekten guzel gorunmemeye baslamisti cunku cirkinler bile guzel olduklarini iddia ediyordu. ve cirkinlere cirkinsin demek kabalikti, yadirganiyordu. ve cirkinlere cirkinsin demek asagiliklikti. ve guzeller bile kirisip cirkinlesiyordu. ve cirkinler bile boyanip guzellestirilebiliniyordu. ve her sey, her sey olmustu.

    ve sonra biri cikti dedi ki o her sey dediginiz her seyin hepsini bir araya koysaniz bile kainat o kadar sonsuz ki hicbir sey kadar kucuk o her sey dediginiz her sey bile.

    ve her seyi olusturan her bir sey tek tek birbirine dondu bakti. her bir sey birbirinden ayrilmis ve yapayalnizdi. sadece insan sayisi 6-7 milyardi. daha bakteriler, virusler, agaclar, odunlar vardi. ve daha sayamayacagim milyarlarca farkli sey. belki de daha fazlasi. ve bu trilyonlarca seyin hep birlikte bile kainatta kucucuk hicbir sey kadar olmasi, onlari ayri ayrilikta daha ne kadar kucucuk gorundukleri ve olduklari konusunda dusundurmus ve endiselendirmisti. oysaki dusuncelerinin ve endiselerinin bile bu koskoca kainatta zerre onemi yoktu.

    gorulebilen, tutulabilen, ucabilen, isirabilen, ureyebilen sinegi bile onemsiz goren, kucuk ama mide bulandirici goren ve onu oldurmekte, onu yok etmekte hicbir beis gormeyen insan, kainatin yaninda bir sinek kadar bile yoktu. sinegin milyonda biri bile etmiyordu. yarattiklarinin, uzuntulerinin ve sevinclerinin kainat tarihinin hicbir kosesinde iz birakmaya gucu yoktu.

    fakat insan hicligin bu olmadigini savunuyordu. tabii her bir insan degil, sadece bir grup insan bunu boyle bu sekilde savunuyordu. baska bir grup insansa bunun tam tersini, hicligin tam olarak da bu oldugunu dusunuyor, bunu savunuyor, buna inaniyor ve bunu uyguluyordu. milyonlarca insan intihar ediyordu. milyarlarca insan intihar etmisti. intihar edenlerle etmeyenler arasinda hicbir fark yoktu. cunku hepsi olmus oluyordu. hepsi geberip gidiyordu. hepsi hic olmamis gibi yok olup gitmisti.

    fakat yine de cok daha fazla insan da tam tersi israrla ve umutla yasamaya devam ediyordu.

    yasayanlar da, intihar edenler de kendilerince haklilardi. ve biri cikti dedi ki hakli veya haksiz olmanizin, kainatin buyuklugu yaninda zerre anlami yok.

    biraz uzulduk. fazla onemsemedik. sonra unuttuk. erkenden uyuduk. sabah uyandik. isimize geri donduk. agir sartlar altinda calistik. cunku anne babalarimiza ve cocuklarimiza bakmamiz gerekiyordu. cunku onlar maalesef gucsuz ve bakima muhtaclardi.

    cunku anne babalar utanmamis cekinmemis bizi yapmis, biz de utanmadan cekinmeden yeni cocuklar yapmistik. nasil olsa hepimiz ayni derecede hakliydik.

    aslinda varlik o kadar tiksinc ki keske hiclik kadar pur-u pak olsaydik. onlarca insan ciddi ciddi yurekten ve icten bir sekilde bunu savunurken, onlarca digerleri de bunun tam aksini savunup, bunun bir sacmalik oldugunu iddia ediyordu.

    sacmalik, hiclik mi demektir? hiclik bir sacmalik midir? bunlarin herhangi bir onemi var midir? bunlarin zerre bir onemi yok mudur?
    ···
   tümünü göster