/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +5 -1
    üsküdar'dan ümraniye'ye gitmek için yarım saattir beklediğim otobüs sonunda gelmiş ama tıka basa olduğu için orta kapıdan kendimi içeri itelettirmiştim. bi yere tutunmadan cüzdanı açıp akbili almak zor olmadı. "şunu yollar mısınız?" diye akbili uzattım. benle birlikte binen amca "yollama evladım yollama geri gelmez!" dedi. "niye geri gelmesin? gelir" diye verdim akbili. "iyi yolla bakalım" dedi amca. işte o anda ya akbil geri gelmezse diye düşünmeye başladım. amcayla ben "insanoğlu" üzerine bahse girmiştik adeta. geçen her saniye girmiş olduğum kumarın büyüklüğünü düşündüm. yanımızdaki yolcularda muhabbetimizi duymuş sonucu bekliyorlardı. işte o an hadi be olm geri yollayın şu akbili diye dua ettim insanlığa. şu güvenimi boşa çıkarmayın. insanlığın ölmediğini gösterin şu moruğa diye söyleniyorum içimden. ya akbil gelmeyecek ve ben salak konumuna düşecektim ya da akbil gelecek amcamız kendi utancıyla baş başa kalacaktı. akbilin basılma sesini duydum. gözlerim akbili arıyor koridorda. ama herhangi bir hareketlilik yok. insan kalabalığından kafamı sağa sola yatırarak gelen akbili görmek istiyorum ama nafile. bu arada amca ineceği durağa yaklaşmıştı düğmeye bastı. yavaşça kafasını çevirdi bana. göz göze geldik. kafamı hemen uzaklara çevirdim dışarı izlemeye koyuldum. içimden şoförden başlayarak yolcuların dıbına koymaya başladım. ama yok bu kadar çabuk pes edemezdim. "bi akbil vardı" diye seslenmek istedim tam kafamı koridora çevirdim nefesimi aldım, bağıramadım. amca durağına gelmişti. otobüs yavaşlamıştı. hiç bana bakmıyordu. başı dikti, haklı gururunu yaşıyordu. o esnada az önce ben dışarı dalmışken beni geçip arkalara giden akbilim bi abinin eliyle sağ omzum üzerinden bana uzatıldı ve "senindi heralde" dedi. başımı çevirdim abiyle göz göze geldik. gözlerim doldu. akbilimi aldım. işte şimdi intikam sırası bendeydi. kafamı çevirip amcaya baktım. hemen gözlerini uzaklara çevirdi. dışarıya kitlendi. arkamdaki abiye dönüp "bu akbil benim değil hepimizin! hepimizin ulan! diye bağırdım. otobüstekiler anlam veremedikleri halimi kaygıyla izlerken akbili havaya kaldırıp "tek biiiiiiiiiiiiirr allahuekber" nidalarıyla otobüsü inletiyordum. durağına gelen amca kapının daha pıs ederek açılmasını beklemeyeden iki eliyle kapıyı açmaya çalışır gibi tutunuyordu. kapı açıldı. amca indi. ben yolculuğuma devam ettim. ineceğim durağa geldiğimde bana akbili veren abiye sarıldım. o da duygulandı tabi. hepinizi seviyorum diyerek indim otobüsten. yolda yürürken yanımdan geçip giden otobüse baktığımda kimisi mendilini kimisi şalını bana sallıyordu ve bütün otobüs ağlıyordu. kaptan iki kere kornaya basma suretiyle bana selam verdi. mutluydum. eve gidip yattım.
    ···
   tümünü göster