/i/Hayvanlar

  1. 1.
    +2 -3
    yine her sabah yaptığım gibi servisi bekliyordum, işe gidecektim. servis beklediğim yer de bir okul yanıydı. ara sokak gibi bir yer. sokakta da bir sürü kedi var. kadınlar falan hep beslerdi falan. ben de oradaki tüm kedileri tanırdım.

    neyse. bir gün işte gene servis beklerken siyah yavru bir kedi gördüm. en fazla iki aylık ve tek. oldukça zayıf ama tüyleri uzun olduğundan tatlıydı. hasta gibiydi üstelik. yanına gidip seveyim falan bakayım diyordum ama kaçıyordu. üç dört gün böyle devam etti. kediye yaklaşamadım ne kadar mama falan atsam da.

    ertesi gün gene gördüm. ama bu sefer kedi kaldırımın ortasında duruyordu kıpırdaman öylece. yavaş yavaş yanına yaklaşayım dedim ben de. gittikçe kediye yaklaşıyordum ama hala duruyordu yerinde. önceleri yanına azıcık yaklaşan birisinini görür görmez tedirgin olup saklanan kedi bu sefer hareketsizce bekliyordu. dedim herhalde alıştı bana. iyice yaklaştım falan hala kaçmadı. eğildim. dedim bari ürkmesin. sevdim biraz ama fark ettim ki ağzından salya akıyordu. tıksırma falan hastaydı epey. bu yüzden kaçmadı dedim. hali yokmuş kedinin. yandaki bakkaldan süt salam alıp verdim ama yemedi.

    o an alıp kediyi vete veya eve mi atsam diye geçirdim içimden. burada kalsa yaşayabilir mi bir gün daha diye sordum kendi kendime. ama servis de gelecekti. zaten geç kalmıştı. her an gelebilirdi. dedim içimden, o kadar gün yaşadı, bir kaç saat daha beklesin akşam gelir alırım dedim ve servisi bekledim. servis de geldi gittim işe.

    işte sürekli aklımdaydı. ya öldüyse veya köpek saldırdıysa diye. ölürse üzülürdüm. neyse falan işte akşam saat altı oldu servisle çıktık.

    servisin beni bıraktığı yer aldığı yerdi. tam da kedinin takıldığı civar. o aralar havalar geç kararıyordu. o yüzden hava aydınlıktı. kediyi arayayım hemen dedim ve bir kaç aracın altına bakayım dedim etrafta göremeyince.

    ilk başta üç beş araca baktım ama yok. sonra bir tane beyaz minibüs gördüm. dedim kesin burada aq. çünkü büyük araçtı. altına eğildim baktım biraz karanlık gibiydi. telefonun ışığıyla baktım kediyi gördüm. yatıyordu yerde.

    üç beş seslendim ettim baktım kalkmadı aq. dedim bari sopa falan bulup dürteyim de alıp gideyim şunu. başladım sopa aramaya.

    sopa bulamadım ama boş bir su şişesi buldum. tamam bu işimi görür dedim. amacım şişeyi kediye hafifçe atıp uyandırmaktı. öyle de yaptım. şişeyi tam kedinin bana dönük olan poposuna nişan aldım fırlattım. birden bir ses geldi taaakkk diye. o an buz gibi oldum aq. aha dedim ölmüş bu. on saniye falan duraksadıktan sonra kalktım eve gittim.

    kötü bir anıydı aq. bekleyeyim demeseydim belki de şuan yanımda takılıyordu, laptopun tepesinde geziyordu. o tak sesi de hala kulaklarımda çınlıyor panpalar. kötü bir anıydı.
    ···
   tümünü göster