sizi kandırıyorlar beyler. biliyorum dedikleri şey lise ingilizcesi işte. hatta üniversite ingilizcesini de buna ekliyorum. türkiye'de ingilizce öğretmenliğini okumasına rağmen bir gib konuşamayan insanlar tanıdım lan. bi de böbürleniyor, türkçe cümlelerinin arasına ingilizce kelimeler serpiştiriyor, sorsan ingilizceyi yalayıp yutmuştur. halbuki bu topraklardan dışarıya çıktığında tıkanıp kalıyor.
iş görüşmesi olur, sizi işe alacak kişi ingilizce devam edelim der, bi havalara girer, sonra sizin konuşmanızı anlamaz, panikleyip kendisi kitlenir, "ööömm neyse tamam, gayet yeterliymiş diliniz" der. kodumun malı, atıp tutuyodun hani birkaç dakika önce ibiş.
bi de cv meselesi var olm. ülkedeki cv'lerin yarısından fazlası yalanlarla doludur. adam iki ay internetten fransızca çalışmış, fransızca biliyorum diye ekliyor oraya lan. ingilizcesi leş durumda, buna rağmen utanmadan ekliyor oraya fluent. ebenin amı
bi yanda kaan kural'daki aşmış ingilizceye rağmen takındığı o olgun tavır, diğer yanda bu gibiklerin bi tak bilmemelerine rağmen sahip oldukları ego. yeri gelmişken, kaan kural adamın kralıdır. bu konuda neden onu örnek verdiğimi kendisini tanıyanlar bilir.