/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 151.
    +2
    bu hüseyin denilen huurnun evladından bir daha olaydan iki sene sonra haber aldım. uzaklaştırma alınca okulu komple bırakmış izmiti terketmiş amk. istanbulda barlarda garsonluk yapıyomuş şimdilerde. amk nerden nereye işte. dayağını yeyip adam gibi otursaydı şimdi üniversite mezunu genç bir işsiz olacaktı oysa ki. he bu arada bu amın evladına sinirlendim ayşeyle yıldönümü kutlamamızı anlatmayı unuttum. eylülün son haftası beyler. o hüseyin denen gavattan gelen mesajı okumamdan 4 gün sonra bizim yıldönümümüz. internette polonezköyde bir butik otel buldum. ismini şimdi hatırlamıyorum ama çift kişilik odanın gecesi 100 liraydı. ordan oda ayırttım bikaç hafta önceden. benim külüstüre güvenemedim uzun yolda gittim araba kiraladım amk. 2013 model ford focus buldum bi tane. 6 ileri vites amk. ben daha 5i görmemişim 4 ileri benim araba. adam bana 6 vitesli araba verdi. bi heyecanlandım amk ben bunu nası sürcem diye. neyse iş yerinden izin aldım o gün. ayşeye sabah hiçbişey yokmuş gibi işe gidiyorum deyip çıktım. bu bi trip attı hatırlamadım diye. gittim arabayı aldım eve geri geldim. bunu aradım aşağı in kahvaltıya gidiyoruz dedim. şaşırdı bu senin iş yerinde olman gerekmiyo mu falan dedi. üzümünü ye bağını sorma gel dedim. yahyakaptana ramada otel yeni açılmıştı o zaman. açık büfesinde yok yok beyler aşırı şekilde tavsiye ediyorum. fiyatı o zaman 18 liraydı şimdi ne olmuştur bilemiyorum. ama aşırı derecede hak ediyo adamlar. ayşe de kahvaltı yapmayı çok sever. kahvaltıya tapıyor diyebilirim. oraya gidip kahvaltımızı yaptık. gümüş bi kolye almıştım onu verdim işte hediye. bu bi sevindi falan. ordan öğlen 1 gibi çıkıp 60 evlerdeki harikalar sahiline gittik. ayşe ilk defa gördü orayı. gugıldan aratın nası bi yer olduğunu yormayın beni anlatmakla. akşama kadar orda takıldık. fotoğraf falan çektik mutlu mutlu. akşamüstü 5 gibi tekrar bindik arabaya ver elini polonezköy. pendikte akşam trafiğine yakalandık bide amk. izmitten pendik 45 dk. pendikten beykoz 3 saat sürdü amk. akşam 9a doğru otele geldik. bildiğin yol yorgunuyuz amk. girişi falan yaptım ben işte odaya çıktık. bu çantasından bi kutu çıkarttı. bu da benim hediyem diye uzattı bana. bu üstünde romantik yazılar olan fincanlar vardır ya. ondan almış. bi tanesinde "ömür boyu çayımı" yazıyor, diğerinde de "sen demler misin?" la bi mutlu oldum onu görünce. çocuk gibi sevindim lan iki tane fincana. (ergenlere not2: o sizin gerçek aşk sandığınız sevgilileriniz var ya. gerçek aşk değiller. gerçekten aşık olunca hediyelerin ilkokul seviyesinde olması durumunda ilkokul çocuğuna dönüşüyorsunuz çünkü. bu durumu yıllar sonra fark etmeniz ise işin acı kısmı oluyor. triplere girmeyin hiç) şarap almıştım ben geceyi kutlamak için. o fincanlara doldurup içtik şarabımızı odanın balkonunda. sonra orada öpüşmeye başladık. yatağa geçtik. sabaha kadar durmadan seviştik. sarhoşluktan da azgınlıktan da değildi ama. sadece birbirimizi sevdiğimiz için sevişiyorduk o gece. deliler gibiydik. birbirimize dokunmaktan haz alıyorduk adeta. (abazan notu6: beyler mühim olan gibinizin herhangi bir amın içine girmesi değil. tabi ki o da önemli ama insanın sevdiğini gibmesi kadar zevkli bir gibiş yok. bilin bunu) seviştikten sonra uyuyakalmışız çırılçıplak yine. ertesi sabah uyandık. bir de sabah ciksi yaptıktan sonra kahvaltımızı yapıp izmite geri döndük.

    bu arada 6 vitesli arabalar pek güzelmiş la.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster