"belki de ciddiye alman için böyle davranıyorumdur" diye cevapladım bende. bizim ilişkimiz o mesajla başladı beyler. hayatımı gibmeye tam olarak o mesajla başladı işte. gece boyu mesajlaştık. öyle ergenler gibi biz sevgilimiyiz şimdi triplerine girmeden, aşkımlar bebişimler havada uçuşmadan mesajlaştık. hepsi aklımda aslında o mesajların ama eli gibindeki panpalarımın çükünü indirmemek için o kısmı atlıyorum. hayatımda ilk kez telefon elimde uyuyakalmışım amk. ertesi gün öğlen 2 gibi uyandım. geceden buluşmayı kararlaştırmıştık zaten. halkevindeki tütüncünün önünde buluştuk ayşeyle. kalbim küt küt atıyor amk. mavi kot pantolon kırmızı çok açık olmayan bir bluz vardı üzerinde o gün. saçları omuzlarına dökülmüş. rüzgar estikçe dalgalanıyor. zaten öyle aman aman da güzel bir kız değildi de saçları beni benden alırdı hep. marinaya gittik. dolaştık biraz. çimlere uzanıp gökyüzünü izledik. romantik işler işte. geçiyorum buraları. 1 hafta boyunca bu şekilde dolaştık. ilk gün elimi tutmadı bilerek. sonradan itiraf etti zaten çok istiyodum ama ilk günden kendimi ağırdan satmak istedim diye. kocaeli üniversitesinde okuyanlar bilir. yemekhanenin üst katında kulüp odaları vardır. ben de o sıralar kulüplerde aktif olduğum için oradaki odalardan birinin anahtarı vardı bende. bir hafta sonra okulda buluştuk ilk kez. biraz işim vardı kulüp odasına geldi benimle buluşmak için. benim işim bitti. ama orda oturmaya devam ettik. ikili mavi koltuklar var yemekhane binasında kulüp odasına onlardan çalmıştık. zütünü gibtimin rektörü tahta sandalye vermiş amk. çalmayıp napacaktık. orada otururken başını omzuma yasladı. hiç konuşmadan bi 15 dk oturduk orda. sonra ben çenesine dokundum parmağımla. yavaşça yüzünü kendime çevirdim. 1 saniye göz göze geldik. sonra yapıştım dudaklarına.