1. 1.
    +1
    Tüm yasamini bir agacin karsisinda gecirebilirmissin gibine geliyor, onu tüketmeden, anlamadan, cünkü anlayacagin bir sey yok; sadece ona bakarak. Bu agac hakkinda eninde sonunda söyleyebilecegin tek sey bir agac oldugudur; bu agacin sana söyleyebilcegi tek sey de bir agac oldugudur: kök, sonra gövde, sonra dallar, sonra da yapraklar. Agactan daha baska bir hakikat bekleyemezsin. Agacin sana önerecek bir ahlaki, sana verecek bir mesaji yoktur.

    Iste bu yüzden agac senin gözünü kamastiriyor, seni sasirtiyor ya da dinlendiriyor; agac kabugunun ve dallarin, yapraklarin bu kusku zütürmez, kuskulanilmaz gercekligi yüzünden. Hicbir zaman bir köpekle birlikte dolasmaman da bu yüzden belki, cünkü köpek sana bakar, yalvarir, seninle konusur. Minnetten yasarmis gözleri, dayak yemis köpek havalari, sevincli köpek ziplayislari, ona, o asagilik evcil hayvan statüsünü vermen icin seni durmadan zorlar.Bir köpek karsisinda yansiz kalamazsin, bir insanin karsisinda da öyle. Oysa bir agacla hicbir zaman diyaloga girmezsin. Bir köpekle karsi karsiya yasayamazsin, cünkü köpek, her an, senden onu yasatmani, beslemeni, oksamani, ona uygun bir insan olmani, efendisi olmani, onu aninda yere yatiracak o köpek ismini gürleyen Tanri olmani isteyecektir. Oysa agac senden bir sey istemez. Köpeklerin Tanrisi, kedilerin Tanrisi, yoksullarin Tanrisi olabilirsin, elinde bir tasma, biraz ciger, biraz servet olmasi bunun icin yeterlidir, ama asla bir agacin efendisi olmayacaksin. Kendin de bir agac olmayi istemekten baska bir sey yapamayacaksin.
    ···
   tümünü göster